XEROX Phaser 3040 Toner-XEROX 3040 Toner Dolumu

XEROX Phaser 3040 Toner-XEROX 3040 Toner Dolumu
Ürün Adı : XEROX Phaser 3040 Toner-XEROX 3040 Toner Dolumu
Ürün Fiyatı : Toner Dolumu (Yenileme): 49 TL - Muadil Toner: 60.00 TL
KDV Dahil değildir.
Kategori : Toner Dolumu ve Muadil Toner Kartuşları

0216 459 59 21

Ürün Hakkında
Benzer Ürünler
Genel Özellikler
Benzer Makaleler
Yorumlar
  • KARGO VE NAKLİYE ÜCRETSİZ!
  • İYİ KALİTE İYİ FİYATLARA
  • ORİJİNALDEN FARKSIZ BASKI
  • TAM DOLU - TAM GARANTİ
  • HER ZAMAN EN İYİ ÜRÜNLER
  • DENEYİMLİ UZMAN KADRO

Kullandığı Toner

Xerox 3040 106R02182

Baskı Sayısı (%5 Doluluk ile)

2300 Sayfa

Chip Değişimi

Var

Muadil Toner Fiyatı

60 TL + KDV

Toner Yenileme* Fiyatı

49 TL + KDV

* Toner Dolumu + Drum ve Bağlı Parçaların Değişimi + Kullanıcı Hataları Dahil Tam Garantili

 

info@alokirtasiye.com

Satışını yaptığımız dolum ve yan sanayi kartuşların tamamı sorunsuz, güvenli ve ekonomiktir.

İstanbul Anadolu yakasındaki firmaların öğlene kadar verdikleri siparişler acil servis sistemimizle

en hızlı şekilde teslim edilmektedir. Ürünlerimizin tamamı yüksek kapasiteli olduklarından,

en ucuz baskı maliyeti fiyatları ödeyerek, orijinal kalitesinde baskı alabilirsiniz.

Lütfen hesaplı toptan kırtasiye fiyatlarımızı inceleyiniz.

  • Ekonomik Brother DCP-7065DN Uyumlu Drum Ünitesi  DR-2255 DR-420 DR-450

    Ekonomik Brother DCP-7065DN Uyumlu Drum Ünitesi  DR-2255 DR-420 DR-450

    110,00 TL

    İncele

  • Hp LaserJet Pro 400 Color MFP M451dw Toner-Hp M451dw Toner Dolumu

    Hp LaserJet Pro 400 Color MFP M451dw Toner-Hp M451dw Toner Dolumu

    Toner Dolumu (Yenileme): 63.00 TL - Muadil Toner: 120.00 TL

    İncele

  • HP Laserjet P2035 Toner-HP P2035 Toner Dolumu

    HP Laserjet P2035 Toner-HP P2035 Toner Dolumu

    Toner Dolumu (Yenileme): 90.00 TL - Muadil Toner: 150.00 TL

    İncele

  • Brother MFC-7010 Toner Ucuz Yazıcı Kartuş Fiyatları

    Brother MFC-7010 Toner Ucuz Yazıcı Kartuş Fiyatları

    80,00 TL

    İncele

  • HP Laserjet 1022nw Toner-HP 1022nw Toner Dolumu

    HP Laserjet 1022nw Toner-HP 1022nw Toner Dolumu

    Toner Dolumu (Yenileme): 80.00 TL - Muadil Toner: 130.00 TL

    İncele

  • HP CB542a (125A) Yellow Sarı Toner-HP 542a Toner Dolumu

    HP CB542a (125A) Yellow Sarı Toner-HP 542a Toner Dolumu

    Toner Dolumu (Yenileme): 130.00 TL - Muadil Toner: 225.00 TL

    İncele

  • Brother MFC-7460 Toner Dolumu Muadil Yazıcı Kartuş Fiyatı

    Brother MFC-7460 Toner Dolumu Muadil Yazıcı Kartuş Fiyatı

    80,00 TL

    İncele

  • Ucuz Brother HL-1110R Drum Ünitesi Ekonomik DR-1040 Görüntü Tamburu

    Ucuz Brother HL-1110R Drum Ünitesi Ekonomik DR-1040 Görüntü Tamburu

    110,00 TL

    İncele

  • Hp 53a (Q7553a) Toner-Hp 53a Toner Dolumu

    Hp 53a (Q7553a) Toner-Hp 53a Toner Dolumu

    Toner Dolumu (Yenileme): 150.00 TL - Muadil Toner: 11,50 USD TL

    İncele

  • Brother HL-1112E Toner Dolumu Muadil Yazıcı Kartuş Fiyatı

    Brother HL-1112E Toner Dolumu Muadil Yazıcı Kartuş Fiyatı

    110,00 TL

    İncele

  • Xerox Phaser 3052 Muadil Toner Yazıcı Kartuş Fİyatı

    Xerox Phaser 3052 Muadil Toner Yazıcı Kartuş Fİyatı

    Toner Dolumu (Yenileme): 95,00 TL - Muadil Toner: 135,00 TL

    İncele

  • Brother MFC-7420 Drum Kaliteli Brother DR-350 DR-2025 Drum Üniteleri

    Brother MFC-7420 Drum Kaliteli Brother DR-350 DR-2025 Drum Üniteleri

    110,00 TL

    İncele

  • Brother HL-1110E Toner Dolumu Muadil Yazıcı Kartuş Fiyatı

    Brother HL-1110E Toner Dolumu Muadil Yazıcı Kartuş Fiyatı

    65,00 TL

    İncele

  • Sancaktepe Toner Kartuşu Dolumu

    Sancaktepe Toner Kartuşu Dolumu

    TL

    İncele

  • HP CF 234A MUADİL DRUM ÜNİTESİ (M106W M134A)

    HP CF 234A MUADİL DRUM ÜNİTESİ (M106W M134A)

    MUADİL: 18,50 USD TL

    İncele

  • Canon i sensys MF5980dw Toner-Canon MF 5980 dw Toner Dolumu

    Canon i sensys MF5980dw Toner-Canon MF 5980 dw Toner Dolumu

    Toner Dolumu (Yenileme): 40.00 TL - Muadil Toner: 85.00 TL

    İncele

  • Kyocera Mita TK-435 Toner

    Kyocera Mita TK-435 Toner

    20,00 USD TL

    İncele

  • HP Laserjet P1505n Toner-HP P1505n Toner Dolumu

    HP Laserjet P1505n Toner-HP P1505n Toner Dolumu

    Toner Dolumu (Yenileme): 140.00 TL - Muadil Toner: 10,00 USD TL

    İncele

  • Kyocera Mıta KM 2560 Toner-TK-675 Toner

    Kyocera Mıta KM 2560 Toner-TK-675 Toner

    200 TL

    İncele

  • HP Laserjet P2015d Toner-HP P2015d Toner Dolumu

    HP Laserjet P2015d Toner-HP P2015d Toner Dolumu

    Toner Dolumu (Yenileme): 40.00 TL - Muadil Toner: 110.00 TL

    İncele

  • Hp Color LaserJet CM2320fxi MFP Toner-Hp CM2320fxi MFP Toner Dolumu

    Hp Color LaserJet CM2320fxi MFP Toner-Hp CM2320fxi MFP Toner Dolumu

    Toner Dolumu (Yenileme): 75.00 TL - Muadil Toner: 145.00 TL

    İncele

  • Hp Color LaserJet cp1525nw MFP Toner-Hp cp1525nw MFP Toner Dolumu

    Hp Color LaserJet cp1525nw MFP Toner-Hp cp1525nw MFP Toner Dolumu

    Toner Dolumu (Yenileme): 130.00 TL - Muadil Toner: 225.00 TL

    İncele

  • Canon i sensys MF4340d Toner-Canon MF4340 Toner Dolumu

    Canon i sensys MF4340d Toner-Canon MF4340 Toner Dolumu

    Toner Dolumu (Yenileme): 35.00 TL - Muadil Toner: 60.00 TL

    İncele

  • Brother MFC-7340 Drum Ünitesi DR-2150, DR-360, DR-2125 Drum Fiyatı

    Brother MFC-7340 Drum Ünitesi DR-2150, DR-360, DR-2125 Drum Fiyatı

    235,00 TL

    İncele

  • XEROX Phaser 3040 orijinal yenileme muadil toner dolumu fiyatları yazıcı baskı kalitesine etki eder mi?

    XEROX Phaser 3040 toner dolumu yapılmasına imkan sağlayan, kolay dolum yapılan siyah beyaz lazer yazıcılar sınıfındadır.

    Kullandığı toner kodu Xerox 3040 106R02182 olan bu ürün ilk bakışta kullanışlı, ekonomik ve sağlam olmasına karşılık orjinal toner fiyatları çok pahalı olması nedeni ile tercih edilmemekte, daha hesaplı kopyalama yapılabilecek yöntemler seçilmektedir.

    Xerox 3040 toner dolumu amatör kullanıcıların dahi kolaylıkla yapabileceği bir işlem olmasına karşın, xerox 3040 toner dolum esnasında kullanılan toner tozu ve bu tozun kalitesi çok önemlidir.

    Bilindiği gibi xerox phaser 3040 dolum esnasında yalnızca bir kapak açılarak toz doldurmak yeterlidir, fakat drum ünitesi adındaki görüntü tamburu xerox 3040 yazıcı içine sabitlenmiş olduğundan ve pahalı ekipmanlar arasında yer aldığından, kullanılan yanlış veya kalitesiz xerox 3040 toner tozu telafisi çok pahalıya mal olabilecek sorunlar çıkarabilir.

    Lazer printer teknolojisi gelişip, üretimin artması sebebiyle fiyatları ucuzlayan bu ürünler, günümüzde her iş yerinin vazgeçilmezi olmakla beraber internet teknolojisinin gelişmesi sayesinde artık evlere bile girmiştir.

    Üretici firmaların yazıcı fiyatlarını neredeyse bedava fiyatlara indirmesine rağmen yazıcılarda kullanılan kartuş fiyatlarında değişiklik yapmamaları, kullanıcıları uygun fiyatlı kaliteli baskı yapma imkanını kısıtlamaktadır.

    İnkjet yazıcıların kullandığı mürekkep kartuşlarını dolduran dolum merkezleri, lazer yazıcı kartuşlarını doldurmaya başlasalar dahi, mürekkep kartuşu doldurmaya alışan, dolum merkezi niteliğindeki iş yerleri, mürekkep doldurdukları gibi lazer yazıcı tonerlerini doldurduklarından kullanıcıların kaliteli baskı yapmaları hayal olmuştur. Mürekkep püskürtmeli kaset kartuşlara göre, çok karmaşık yapıya sahip olan lazer printerler, teknik özellikleri açısından tam anlamıyla farklıdır.
    Kartuş nedir, toner nedir diye incelediğimizde hiçbir benzer özellikle karşılaşamayız.
    XEROX Phaser 3040 toner kartuşunu en ucuz fiyatlarla nasıl kullanabilir denildiğinde orjinal ürünü saymazsak karşımıza üç seçenek çıkmaktadır.

    Bu seçeneklerin neler olduğuna geldiğimizde dolum, yenileme ve muadil şıklarıyla karşılaşmaktayız. Bu seçenekleri inceleyerek, nedir, nasıl yapılır, kaç para avantaj sağlanır, en uygun ürünü satın almak için nelere dikkat edilmeli, fiyat ve kalite standartları nasıldır birlikte inceleyelim.

    Yanlız açıklamalar bölümüne geçmeden bilinmesi gereken önemli husus xerox 3040 toneri yenilme yapılmaya uygun modeller arasında değildir. Bunun nedeni yenileme yapılması esnasında görüntüyü oluşturan drum, blade, manyetik merdane benzeri parçaların değişimi gereklidir, fakat drum ünitesi ve bağlı parçaları xerox 3040 yazıcı içinde ve yazıcı ekipmanı olduğundan bu parçaların değişimi teknik servisler tarafından yapılması gereken işlemler arasındadır.

    Xerox 3040 kartuşu sadece içindeki toner tozunu taşıyarak, içindeki tozu gerektiğinde ve gerektiği kadar ilgili aksama aktarmak üzere üretilmiş olduğundan kartuş üzerinde değişim yapılacak tek parça xerox 3040 çip olup, kartuş üzerinde bulunan ve chip olarak da anılan elektronik devre değişimidir.

    Sonuç olarak ilgili model yazıcıda yenileme imkanı bulunmaz, sadece dolum ve muadil yazıcı toneri seçeneklerine sahiptir.

    XEROX PHASER 3040 TONER DOLUMU


    Seçenekler içinde en ucuz maliyete sahip işlem olmasına rağmen hesaplı olmaktan çok uzak bir yöntemdir. Satın alırken ödenen ücret cazip olmakla beraber, gayemiz birim çıktı başına kaç para ödenmesi olduğundan, alım esnasında kaç para ödendiği ile ilgilenmiyoruz.
    Dolum yaptırmanın birim maliyet fiyatlarının pahalı olması nedenini açıklamak gerekirse, XEROX 3040 toner dolumu yapıldığında, dolumcuların yaptıkları işlem biten toz yerine toz eklemek olarak algılanabilir. Bu işlem mürekkep doldurmak gibi yapılmasında sorunlar başlamaktadır.
    Lazer kartuşların üreticileri, doldurulabilmesini ön görmedikleri ve tek kullanımlık olarak çalışmasını planlayarak üretim yapmışlardır. Kullanıcı boş kartuş atar, yenisini alır mantığı ile üretilmiş bu malzeme içindeki toz bitene dek görevini tamamlamış ve sorun yaratmamıştır ve aynı parkuru ikinci kez koşacak performansı yoktur.

    Koşması için zorlanması halinde koşamayacağı aşikardır. Yeniden dolumunu yaptırmak tekrar koşması için zorlamak olacağından, dolum yapılması ardından kısa süre sonra çıktı aldığınız kağıt üzerinde çizikler, derin çizgiler, kusma, püskürtme, toz dökme, siliklik, gölge gibi görsel görüntüyü etkileyen bozuk ve hatalı kopya yanında, yazıcının içerisine dökülen tozlar nedeni ile sıkışma yapan hareketli parçaların neden olduğu garip sesler, gürültü ve uğultular gelmektedir.
    Dolum yapılması neticesinde hatasız baskı yapılamayacağı gibi kusursuz kopya almak hayalden öteye gidemeyecektir.

    XEROX 3040 yazıcı kurulumu esnasında kutudan çıkan demo kartuş yarım olduğundan, bu ürünün dolumu yapıldığında sorun çıkarma oranı düşük olduğundan kullanıcıları hep aldatmaktadır. İçinde toz az miktarda olduğundan, fazla kullanılmayan parçalar yıpranmaz, tabiki ilk dolumda çıktı kalitesi daha yüksek olur.

    Doldurma esnasında yalnızca hazneye toz koyan dolumcular çip değiştirmek gibi bir zahmete ve maliyete katlanmadıkları için çip değiştirmez, tabiki bu durumda boş uyarısı vermektedir. Özellikle faks ve fotokopi özelliklerine sahip olan yazıcılar çalışmamaktadır. Çalıştırılabilmesi için bilgisayar programı satan firmalardan çip resetleme veya çip kırma programları satın almak zorunda kalmaktadır.

    Sonuç olarak en ucuz XEROX Phaser 3040 toner dolum fiyatları dahi ödense, orijinal kalitesinde baskı alınamayacağı gibi, ortaya çıkan sorunlar yazıcıya mal edilrek yazıcı teknik servisi ve yazıcı tamir servislerine avuç dolusu para verilmesine karşılık sonuç elde edilemez.
    Yazıcı tamiri için yazıcı servislerine ödenen bakım onarım ücretlerine öenmli bir bütçe ayrıldığından, kusurlu kopya almaya ek olarak bir sürü para boşa harcanmaktadır.
    Ayrıca dolum yapan firmaların tamamı %100 garanti vermesine karşılık bu söz hep havada kalmaktadır. Yalnızca haznesine toz koyan kişinin drum üzerindeki siliklik veya çizginin giderilmesini için drum değiştirmesi söz konusu olmadığından, garantili olarak yaptırdığınız işlemde sorun çıktığında garanti sistemi sizin ödeyeceğiniz ek ücretle çalışacaktır.

    TONER YENİLEME


    Kaliteli toner dolumu yapmanın adına yenileme denilmektedir. Orijinal kalitesinde kusursuz baskı yapmanın yolu yenileme yapılmasından geçmektedir.
    Doldurma yapılırken, hazneye yalnızca toz ilave edilirken, yenilemede görüntü kalitesine etkisi olan parçaların tamamı yenileriyle değiştirilir. Yenileme yapılırken parçaların arızalı olup olmaması ile ilgilenmeden yeni yedek parçalarla değişimi yapılır. Doldurma esnasında ancak arıza çıktığında değiştirilen kusurlu parçalar yenileme yapılırken arıza çıkarmasına fırsat verilmeden değiştiğinden, baskı kalitesinde sorun yaşanmadığı gibi kullanım esnasında arıza çıkarmayacağından güvenli şekilde ve sorunsuz olarak kullanabileceğiniz doldurma şeklidir.
    Firmamızda yapılan garantili XEROX Phaser 3040 toner yenileme işleminin nasıl yapıldığını kısaca anlatmak gerekirse, orjinal XEROX Phaser 3040 yazıcı toneri kullanan firmalardan toptan olarak satın alınan boş kartuşlar, atölyemizdeki uzman teknik servis elemanları tarafından sökülür, sökülen parçalar üzerinde yabancı madde kalmayacak düzeyde titizlikle temizlenir, temizlenen parçalar montaj edilmeye başlanır. Montaj aşamasında görüntü kalitesine etki eden parçaların tamamı sıfır yedek parçalar ile değiştirilir. Kullandığımız malzemelerin tamamı yedek parça fiyat listesi üzerindeki en ucuz parçalar yerine, en iyi markalar tarafından üretilen, bu markaların en kaliteli ve sorunsuz malzemeleri arasından seçilerek alınır.

    XEROX Phaser 3040 yazıcı toneri içinde çalışan parçaların birbiri ile uyumlu olarak çalışması yanında bu parçalarla muhteşem uyumlu çalışacak kaliteli toner tozu çok önemli olduğu için, yalnızca 3040 yazıcı için üretilmiş yüksek kaliteli toz kullanarak doldurma işlemi tamamlanır.
    Dolum işlemi tamamlanan yazıcı kartuşu üzerine sıfır çip takılması ardından, test edilir. Yalnızca mükemmel kalitede baskı yapan ürünlere garanti etiketi yapıştırılarak ambalaj yapılır.
    Üretimi tamamlanan ekonomik, kaliteli, sağlam, güvenli ve garantili XEROX Phaser 3040 yazıcı toneri kendisi için verilecek siparişi beklemek üzere stoktaki yerini alır.

    Müşterimiz sipariş verdiğinde rafımızdaki hazır ürün sevkiyat elemanlarımızdan birisi tarafından yerinden alınarak ücretsiz adrese teslimat sistemimiz gereği, ücretsiz servis aracımızla yola çıkar, ücretsiz kapıya teslim ayrıcalığını yaşayan İstanbul Anadolu yakasında bulunan ve servis güzergahımız içinde bulunan müşterimize ulaştığında yenileme yazıcı tonerini müşteri makinesine takarak test sayfasını alır, müşterimiz çıktı kalitesini beğendiği taktirde teslimat gerçekleşir.
    Kaliteli, sağlam, uzun ömürlü ve garantili kartuşumuz artık yüksek düzeyde kaliteli olmasına rağmen en ucuz baskı maliyeti fiyatlarıyla çalışmaya başlamıştır.

    Müşterimiz içi rahattır, rahatlığının sebebi satın aldığı yenileme kartuşun içindeki toz veya üzerindeki çip bitene dek garantimiz altındadır.

    Sorun çıkarma ihtimali yok denecek kadar az olmasına rağmen, eğer herhangi bir arıza çıkarsa, sağlam ve güvenli bir firma sattığı ürünün arkasında duracaktır.

    Kopya maliyet fiyatları en ucuz XEROX Phaser 3040 printer kartuşumuzda herhangi bir sebeple sorun oluştuğunda (kullanıcı hataları dahil) derhal alınır, sorun veya arıza durumu giderilir, arızalı ürünün arızası giderilemeyecek durumdaysa (hasarlı, kırık) yenisi ile değişim yapılır ve bu işlemler için ücret talep edilmez.

    XEROX PHASER 3040 MUADİL TONER (YAN SANAYİ)


    Bilindiği üzere orijinal üreticilerinin dışında üretilmiş olan ve aynı amaca hizmet etmek üzere planlanarak üretilmiş malzemelere yan sanayi veya muadil denilmektedir.

    XEROX Phaser 3040 muadil yazıcı tonerleri bu amaçla üretilerek orjinali yerine kullanılmaktadır.
    Muadil kartuşlardaki en önemli sıkıntı üreticileri bilinmemekte ve belli bir markaya sahip olmamasıdır.

    Piyasada birçok muadil markası bulunmasına rağmen hiçbirinin tescili olmamakla beraber, kutu yaptıracak kadar bütçe ayıran herkesin bir markası bulunmaktadır.

    Ülkemizde pek itibar edilmeyen muadil ürünlerin, kalitesiz olarak anılmasının sebebi özellikle internet üzerinden online satıl yapan hızlı satış siteleri ve toner satan internet sitelerinin en ucuz fiyatlarla muadil yazıcı kartuşu satma girişimleri nedeniyle ülkemize getirilen ithal muadil toner kartuşlarının en ucuz ve kalitesizlerini seçerek satışını yapmalarından kaynaklanmıştır.
    Muadil toner liste fiyatlarını inceleyerek en ucuzunu satın alan veya sipariş veren firmaların kullanıma başlamaları ardından ortaya çıkan sorunlar nedeniyle küstükleri bu ürünlerin de satışını yapmaktayız.

    Tek farkımız, biz dünya genelinde üretilmiş en kaliteli ürünleri satış listemize koyduk. Tamamı garantili, hesaplı, uzun ömürlü, güvenli ve sorunsuzdur.

    Sonuç olarak firmamızdan satın alacağınız ürünlerin hiç birinden lekeli, gölgeli, kötü kopya veren malzeme almayacağınız gibi, çabuk bitti, boş hatası verdi, niçin çalışmadı benzeri şikayetleriniz olmaz, bitmeyen, dolan, doldurulabilen gibi aldatmaca ürünlerle karşılaşmazsınız.

    Yenileme sistemimizi sitemizdeki video bölümünden izleyebilirsiniz. diğer ürünlerin nasıl yapıldığını anlatan video gösterimlerimizi ise google a kartuş numaranızı yazarak youtube üzerinden seyredebilirsiniz.

    İstanbul anadolu yakasındaki firmalara aynı gün ücretiz servis hizmetimiz olduğundan, muadil ve yenileme ürünleri test ederek satın alabilirsiniz, özellikle acil siparişlerinizi zamanında ve hızlı olarak tedarik edebileceğiniz firmamızla tanışmak için acele etmelisiniz.

    Bizimle tanıştıktan itibaren nereden alırım, nasıl bulurum, kaça alırım, ne kadar zamanda teslim edilir, yazıcı kiralamak daha cazip olurmuydu gibi soru işaretlerinden kurtulacak, yalnızca işinizle ilgilenebileceksiniz.

    xerox phaser 3040 lazer yazici toner dolumu kolay yapılan lazer printer modelleri arasında bulunduğundan bahsetmiştik, dolumun kolay olmasının nedeni ise bu laser yazıcının fotokopi sistemiyle çalışmasıdır, yani drum adındaki görüntü tamburu yazıcı içine sabitlenmiş ve bu parça kullanıcı veya dolumcu tarafından değiştirilemiyor, hal böyle olunca, dolum yapılacak kartuşun tek görevi içinde bulunan toner tozuna taşıyıcılık yapmaktan öteye geçmiyor. Bu nedenle xerox phaser 3040 kartuş dolumu amatör olarak dolum yapanların dahi kolayca üstesinden gelebileceği bir eylem halini alıyor.
    Kaet kartuş üzerinde drum ünitesi bulunmadığından üretim maliyetleri düşük seyreden bu ürünün dolum esnasında test edilemiyor olması en büyük handikap, dolum yapan firmalarda test cihazı olsa bile doldurduğu kartuştan aldığı test yalnızca kendi test yazıcısındaki drum kalitesiyle doğru orantılı kopya vereceğinden, kullanıcının yazıcısındaki sonuçları tahmin etmek güç olacaktır.
    Toner kartuşunun küçük bir kül tablası boyutlarında olması ve üzerinde görüntü tamburu bulunmaması xerox phaser 3040 toner fiyatı açısından önemli rol oynamaktadır. Plastik bir kap içinde bir miktar toner tozundan oluşan kartuşun en büyük maliyeti üzerinde yer alan çip olmaktadır, chip değişimi yapılmadığı durumlarda yazıcı yeni takılan kartuşu algılayamaz, bu nedenle hazır konuma geçmeyeceği için kopyalama yapılması mümkün olmayacaktır, bu nedenle mutlaka çip değişimi yapılmalı veya xerox phaser 3040 çip resetleme programı kullanılmalıdır.
    Ancak yukarıda belirtildiği biçimde drum ünitesi pahalı olan bu üründe riske girerek xerox phaser 3040 lazer yazici toner dolumu yapılması büyük sorunlar yaşanmasına neden olacaktır. Özellikle ucuz toner dolumu yapmaya çalışan firmaların kullandıkları üniversal adıyla anılan toner tozları kullanılarak yapılan xerox 3040 toner dolumu sonucunda uygun nitelikleri taşımayan toz partikülleri drum ve blade arasına sıkışarak uygun kalitede baskı yapılmasını engelleyeceği ve kısa süre sonunda drum ünitesinin çalışamaz hale geleceğinden hiç bir şekilde xerox phaser 3040 toner dolum yapılmasını önermiyoruz.
    Bu riski göze alarak dolum yaptırmakta ısrar edildiği taktirde ortaya bir sürü istenmeyen durum çıkması kaçınılmazdır.
    Dolum yaptırmaya uğraşmak ve xerox phaser 3040 çip resetleme programı aramak yerine güvenilir ve işi bilen bir firmadan satın alacağınız yan sanayi ve ya muadil xerox phaser 3040 lazer yazici toner satın alarak ekonomik fiyatlara çıktı alırken yazıcınızın da zarar görmesini engelleyebilirsiniz.
    Orjinal xerox phaser 3040 kartuş fiyatları çok yüksek olmasına rağmen kaliteli muadil toner kartuşlarını çok ucuz fiyatlara temin etmek mümkündür.
    Yeterki nereden satın alacağınızı bilin, 1999 yılından itibaren toner dolumu ve yenileme yapılması konusunda çalışan firmamız, müşterilerimize risk almadan ekonomik fiyatlarla kopyalama yapabilmesi için bütün alt yapısını kurduğu ve titizlikle test aşamalarını tamamladıktan sonra müşterilerin kullanımına sunduğu ürünler, orijinal ürünlerden farksız ve orjinal ürünler kadar risk taşımaktadır.
    Satışını yaptığımız muadil xerox 3040 toner kartuşları en zorlu testlere tabi tutularak bütün sınavlardan alnının akıyla çıkmış muadil yazıcı tonerleridir.
    En uygun xerox 3040 toner fiyatı ile satışa sunduğumuz muadil ürünleri satın alarak güvenle kullanabilirsiniz, satışını yaptığımız xerox phaser 3040 muadil toner kartuşları satışını yaptığımız diğer muadil kartuş çeşitlerinde olduğu gibi garantili ve ekonomik fiyatlı ürünlerdir, sadece ucuz fiyat şemsiyesi altında satılan ve ucuz malzemelerden üretilmiş kalitesiz ürünlerden ayrışmış malzeme yapısına sahip muadil kartuş çeşitlerimizle tanışarak başınız ağrımadan kaliteli kopyalama yapmanın keyfine varabilirsiniz.
    İstanbul anadolu yakasında yer alan ilçelere kendi araç filomuzla servis hizmeti verdiğimizden bizden satın alacağınız ürünleri teslim almadan önce yazıcınız da test edebilir, çıktı kalitesini beğendiğiniz taktirde satın alabilirsiniz.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    xerox phaser 3040 toner dolumu

     

    xerox phaser 3040 kartuş dolumu

     

    Paslı Chevyrolet kamyonet tangırdayarak durunca Lauren Huntsman kafasını ön yolcu koltuğunun
    camına çarptı ve irkilerek uyandı.
    Uykulu gözlerini birkaç kez kırpıştırdı. Kafasının içi, bir araya getirebilse bir bütün
    oluşturabileceği kırık dökük anılarla, paramparça görüntülerle doluymuş gibi hissediyordu. Gecenin
    daha erken saatlerine açılan bir pencereymiş gibi. Şu anda ise o pencere zonklayan kafasının içinde
    paramparçaydı.
    Country müzik, gürültülü kahkahalar ve tepede asılı duran televizyonlarda NBA’den seçme
    görüntülerden oluşan bir karmaşa hatırlıyordu. Loş aydınlatma. Yeşil, kehribar ve siyah
    renklerde ışıldayan düzinelerce cam şişenin sergilendiği raflar.
    Siyah.
    Kafasını güzelleştirdiği için o şişeden bir kadeh istemişti. Güçlü bir elin bardağına boşalttığı
    içkiyi hiç vakit kaybetmeden kafaya dikmişti.
    “Bir tane daha,” demişti, boş bardağı bara çarparak.
    Kovboyun kalçasına yaslanıp sallandığını, yavaş bir dans ettiklerini hatırlıyordu. Onun kovboy
    şapkasını çalmıştı. Şapka ona daha çok yakışmıştı. Minicik siyah elbisesi, siyah içkisi ve
    siyaha çalan kötü ruh haliyle uyumlu siyah bir Stetson. Neyse ki ailesiyle birlikte tatile geldiği
    Jackson Hole, Wyoming’in burunların bir karış havada olduğu, züppe dünyasında nadide bir
    mücevher olan bu boktan barda o ruh halini koruması zordu. Gizlice kaçıp gelmişti ve ailesi onu
    burada asla bulamazdı. Bu düşünce ufukta parlak bir ışık gibiydi. Birazdan anne ve babasının neye
    benzediğini bile unutacak kadar sarhoş olacaktı. Yargılayıcı kaş çatışları, daha şimdiden, tuval
    bezinden akan ıslak boya gibi birbirine karışmaya başlamıştı.
    Boya. Renk. Sanat. Boya lekeli kot pantolonların, parmakların ve mh aydınlanmasının dünyasına
    sığınmayı denemişti ama ailesi onu ensesinden yakalayıp geri çekmişti. Ailede özgür ruhlu bir sanatçı
    olmasını istemiyorlardı. Onların istediği Stanford diplomalı bir kızdı.
    Keşke onu sevebilselerdi. O zaman annesini delirten daracık, ucuz elbiseler giymez ya da kendini
    babasının egoizmine ve kasıntı, aristokrat ahlak kurallarına ters düşen amaçlara adamazdı.
    İçin için annesinin orada olup dans edişini ve kovboyun bacağına sürtünmesini görmesini
    diliyordu. Kalçasını onunkine yaslayışını. Aklına gelebilecek en ahlaksız sözcükleri kovboyun
    kulağına fısıldayışını. Dans etmeye sadece kovboy bara içkisini tazelemeye gidince ara vermişlerdi.
    Bu seferki kadehin tadının diğerlerinden farklı olduğuna yemin edebilirdi. Ya da belki de çok sarhoş
    olduğu için, tadı daha buruk geliyordu.
    Kovboy baş başa kalabilecekleri bir yere gitmek isteyip istemeyeceğini sordu.
    Lauren sadece bir saniye düşündü. Eğer annesi onaylamayacaksa, cevap gün gibi aşikârdı.
    Chevyrolet’nin yolcu kapısı açıldı ve Lauren’ın görüşü tahterevalli gibi inip kalkmayı bir an için
    bırakıp kovboya odaklandı. Burnunun köprü kısmındaki, büyük olasılıkla bir bar kavgasından
    yadigâr, belirgin çukuru ilk kez o zaman fark etti. Kovboyun kolay öfkelenen biri olduğunu öğrenmek
    Lauren’ın onu daha fazla istemesine neden olmalıydı ama tuhaf bir şekilde, çocuksu öfke
    patlamaları yaşamak yerine kendine hâkim olabilen bir erkek bulabilmiş olmayı istedi. Bu tam
    annesinden bekleyebileceği türde, medeni bir dilekti, içinden kendini azarlayarak bu sinir bozucu,
    aldı başında tavrının suçunu yorgunluğuna attı. Uykuya ihtiyacı vardı. Derhal.
    Kovboy, Stetson’ı Lauren’ın başından alıp kısa kesimli, dağınık, sarı saçlarının üstüne
    yerleştirdi.
    Lauren, “Bir mal bulanındır,” diye itiraz etmek istedi. Ama sözcükleri telaffuz etmeyi başaramadı.
    Kovboy onu koltuktan kaldırıp omzuna attı. Elbisesinin arka tarafı yukarı çekiliyordu ama Lauren
    ellerine elbiseyi aşağı çekme emri verebilecek durumda değildi. Başı annesinin kristal vazoları gibi
    ağır ve kırılgandı, işin şaşırtıcı yanı, bu düşünce zihnine girdiği anda, kafası mucize eseri hafifledi ve
    vücudundan uzaklaşır gibi oldu. Oraya nasıl gittiğini hatırlamıyordu. Kamyonetle mi gelmişlerdi?
    Lauren kovboyun çizmelerinin çamurlu karda bıraktığı izlere baktı. Vücudu her adımda zıplıyor
    ve bu, midesinin bulanmasına neden oluyordu. Çam ağaçlarının keskin kokusuna karışan soğuk hava
    burnunun içini yakıyordu. Bir veranda salıncağı gıcırdadı ve karanlıkta bir rüzgâr çanının yumuşacık,
    şıngırtılı müziği duyuldu. Ses Lauren’ın iç geçirmesine neden oldu. Ürpermişti.
    Kovboyun bir kilidi açtığını duydu. Gözlerini etrafını hayal meyal de olsa algılamasına yetecek
    kadar bir süre açık tutmaya gayret etti. Sabah ağabeyini arayıp onu almaya gelmesini
    isteyecekti. Tabii yolu tarif edebilirse. Ağabeyi onu eve götürürken dikkatsizliği ve kendine zarar
    verdiği için azarlayacaktı ama mutlaka gelecekti. Hep gelirdi.
    Kovboy onu yere bıraktı ve dengesini sağlaması için omuzlarını sımsıkı tuttu. Lauren miskin
    gözlerle etrafa baktı. Bir kulübe. Kovboy onu ahşap bir kulübeye getirmişti. Bulundukları
    oturma odasında bir kulübeden başka her yerde adi duran rustik çam mobilyalardan vardı. Odanın
    öteki ucundaki açık kapı, duvar boyunca plastik rafların olduğu küçük bir depoya açılıyordu. Depoda
    yerden tavana kadar yükselen şaşırtıcı bir direk ve yüzü direğe dönük bir tripoda yerleştirilmiş bir
    fotoğraf makinesinden başka bir şey yoktu.
    Zihninin bulanıklığına rağmen, korku Lauren’ı bir mengene gibi sıkmaya başladı. Buradan bir an
    önce gitmeliydi. Kötü bir şey olacaktı.
    Ancak ayakları hareket etmiyordu.
    Kovboy onu direğe dayadı. Elini çektiği anda, Lauren yere yığıldı. Ayak bilekleri burkulurken
    ayakkabılarının topukları kaydı. Tekrar ayağa kalkamayacak kadar sarhoştu. Zihnin çarkları
    hızla dönüyordu; gözlerini çılgın gibi kırpıştırarak depodan dışarı çıkılan kapıyı aradı. Konsantre
    olmaya çabaladıkça, oda daha hızlı dönüyordu. Midesi kalktı ve kusmuğu kıyafetlerine gelmesin
    diye hızla yana eğildi.
    “Bunu barda bırakmışsın,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı kovboy, Cardinals beyzbol şapkasını kafasına takarken. Bu
    şapkayı ağabeyi birkaç hafta önce Stanford’a kabul edildiği zaman hediye etmişti. Büyük
    olasılıkla anne babasının marifetiydi. Hediye Stanford’a ya da herhangi bir üniversiteye
    gitmeyeceğini ilan etmesinden şüphe uyandıracak kadar kısa bir süre sonra gelmişti. Babası öyle
    kıpkırmızı kesilip nefessiz kalmıştı ki Lauren karikatürlerdeki gibi kulaklarından buhar çıkmasını
    beklemişti.
    Kovboy, boynundaki altın kolyeyi kafasından çıkarırken nasırlaşmış elleri Lauren’ın yanağına
    sürtündü.
    “Değerli mi?” diye sordu kalp biçimindeki madalyonu incelerken.
    Lauren bir anda savunmaya geçerek, “Benim,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı. Kovboy isterse pis kokulu Stetson’ını geri
    alabilirdi ama madalyon Lauren’ındı. Anne ve babası o kolyeyi on iki yıl önce ilk bale
    resitaline çıktığı gece hediye etmişti. Bale Lauren’ın heves edindiği bir şeyi onayladıkları ilk ve tek
    örnekti. Bu, aslında onu için için seviyor olmaları gerektiğine dair tek ipucuydu. Bale dışında bütün
    çocukluğu onların görüşlerine göre yönetilmiş, zorlanmış ve kalıba sokulmuştu.
    İki yıl önce, on altı yaşındayken, Lauren’ın kendi bakış açısı devreye girmişti. Sanat, tiyatro, indie
    grupları, keskin hatlı, doğaçlama modern dans, politik eylemcilerle ve alternatif eğitim
    peşinde üniversiteden ayrılan (atılan değil!) entelektüellerle toplantılar, zehir gibi ama kendi kendine
    eziyet eden, ot içen ve kilise duvarlarına, parklardaki banklara ve Lauren’ın aç ruhuna şiirler
    karalayan bir erkek arkadaş.
    Anne ve babası yeni hayat tarzından hoşnutsuzluklarım açıkça belli etmişti. Katı eve dönüş
    saatleri ve kurallarla karşılık vermişler, hapishanesinin duvarlarını daraltmışlar, ona nefes alacak
    bir boşluk bırakmamışlardı. Lauren’ın karşı koymak için bildiği tek yol isyandı. Baleyi bırakınca
    kapalı kapılar arkasında çok gözyaşı dökmüştü ama canlarını yakmak zorundaydı. Anne ve babası
    onu her şeyiyle sevmek zorundaydı. Ya koşulsuz onların kızı olurdu ya da Lauren’ı tamamen
    kaybederlerdi. Tek şartı buydu. On sekiz yaşında çelik gibi bir kararlılığa sahipti.
    “Benim,” diye tekrarladı. Bu kelimeyi telaffuz edebilmek için bütün dikkatini vermesi gerekmişti.
    Madalyonunu geri almalı ve buradan çıkmalıydı. Bunu biliyordu. Ancak vücudu tuhaf bir teslimiyet
    halindeydi. Olup bitenleri hiçbir şey hissetmeden izler gibiydi.
    Kovboy, madalyonu kapı tokmağına astı. Elleri boş kalınca, pütürlü bir iple Lauren’ın bileklerini
    sardı. Düğümü sıkınca, Lauren yüzünü buruşturdu. Hayal meyal, bunu bana yapamaz, diye düşündü.
    Onunla gelmeyi kabul etmiş olabilirdi ama bunu yapmasını kabul etmemişti.
    “Beni bırak,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı dili dolanarak. Aşağılanma duygusuyla yanaklarının alev alev yanmasına
    neden olan, ikna edici olmaya çok uzak, öylesine bir talepti. Konuşmayı severdi ama güzel ve
    parlak, özenle seçilmiş, gücüne güç katan kelimeler derinlerde bir yerde gömülüydü. Şimdi o
    kelimeleri cebinden çıkarıp kullanmak istiyordu ama elini uzattığı zaman, kırpılmış bir ipten ve bir
    delikten başka bir şey bulamadı. Sözcükler karışmış, kafasından yuvarlanıp gitmişti sanki.
    Omuzlarını öne itmek için boşuna çabaladı. Kovboy onu direğe bağlamıştı. Kolyesini nasıl geri
    alacaktı? Kolyeyi kaybetme düşüncesi göğsünün panikle sıkışmasına neden oldu. Keşke ağabeyi
    telefonuna cevap verseydi. Lauren o akşam içmeye gideceğini haber veren bir mesaj göndererek
    şansını denemişti. Onu sürekli, neredeyse her hafta sonu arardı ama ağabeyi ilk kez bir
    çağrısını görmezden gelmişti. Oysa Lauren ağabeyinin onu aptalca bir şey yapmasına engel olacak
    kadar önemsediğini bilmek istemişti.
    Yoksa artık Lauren’dan umudunu mu kesmişti?
    Kovboy gidiyordu. Kapıya varınca, gözlerinde kibirli ve aç bir parıltıyla siyah Stetson’ını arkaya
    itti. Lauren hatasının büyüklüğünü idrak etmişti. Adam ondan hoşlanmamıştı bile.
    Onu lekeleyebilecek fotoğraflarla şantaj mı yapacaktı yoksa? Bu yüzden mi fotoğraf makinesi vardı?
    Kovboy, Lauren’ın anne ve babasının o fotoğraflar için her ücreti ödeyeceğini biliyor olmalıydı.
    “Arka taraftaki alet barakasında senin için bir sürprizim var. Hiçbir yere ayrılma, duydun mu
    beni?”
    Lauren’ın soluğu hızlandı. Ona sürprizi hakkında ne düşündüğünü söylemek istedi. Ama göz
    kapakları ağırlaşmıştı ve her defasında açmakta biraz daha zorlanıyordu. Ağlamaya başladı.
    Daha önce de sarhoş olmuştu ama hiç bu kadar değil. Kovboy ona ilaç içirmişti. İçkisine katmış
    olmalıydı. Bitkin ve kurşun gibi ağır hissetmesine neden olan bir ilaç, ipi direğe sürttü. Ya da
    denedi. Uyku bütün ağırlığıyla vücudunun üstüne çökmüştü. Direnmek zorundaydı. Kovboy geri
    dönünce korkunç bir şey olacaktı. Onu vazgeçirmek zorundaydı.
    Kovboyun karanlık silüeti beklediğinden çok daha çabuk döndü. Oturma odasının ışıkları
    arkasından vuruyor ve erzak odasının zeminine boyunun iki katı bir gölge düşmesine neden
    oluyordu. Stetson’ı çıkarmıştı ve Lauren’ın hatırladığından daha iri görünüyordu. Ancak Lauren’ın
    dikkati başka yere odaklandı. Bakışları kovboyun ellerine kaydı. Kovboy dayanıklılığını sınamak
    ister gibi, bir halatı çekiştiriyordu.
    Lauren’a doğru yürüdü ve titreyen ellerle halatı boynuna geçirdi. Sonra arkasına geçti ve ipi
    çekerek boynunu direğe iyice yasladı. Lauren’ın gözlerinde ışıklar çakmaya başladı. Adam ipi çok
    sert çekiyordu. Lauren adamın gergin ve heyecanlı olduğunu hissetti. Vücudunun heyecanla titreyişi de
    aynı şeyi söylüyordu. Kesik kesik ve gittikçe hızlanan soluğunu duydu. Soluğunun hızlanması,
    harcadığı bedensel eforla ilgili değildi. Adrenalin yüzündendi. Lauren’ın midesi korkuyla kasıldı.
    Adam bundan zevk alıyordu. Lauren’ın kulaklarına yabancı bir uluma doldu. Dehşetle sesin kendisine
    ait olduğunu fark etti. Ses adamı korkutmuş gibiydi. Bir küfür savurdu ve ipi daha sert çekmeye
    başladı.
    Lauren içinden defalarca çığlık attı. Basınç gittikçe artarak onu ölümün kıyısına sürüklerken,
    çığlık atmayı sürdürdü.
    Adamın istediği fotoğraf değildi. Onu öldürmek istiyordu.
    Lauren bu korkunç yerin son anısı olmasına izin vermeyecekti. Gözlerini yumdu ve karardığın
    içine kayarak uzaklaştı.
    Bir Yıl Sonra
    BİRİNCİ BÖLÜM
    Öleceksem bile, nedeni hipotermi olmayacaktı.
    Kaz tüyü bir uyku tulumunu beş çanta dolusu malzeme, yün battaniyeler, uyku tulumları, parmak
    ısıtıcılar ve zemin matlarıyla birlikte Jeep Wrangler’ımın arka tarafına tıkıştırıp bağlarken
    bundan emindim. Idlewilde’a üç saatlik yolculuk sırasında hiçbir şeyin uçup gitmeyeceğine ikna
    olunca, bagaj kapağını kapadım ve ellerimi pantolondan bozma şortuma sildim.
    Cep telefonum Rod Stewart’ın “If you want my body”
    [i]
    diye şarkı söylemesiyle çalmaya başladı
    ve “and you think I’m sexy”
    [ii]
    kısmını Rod’la birlikte söyleyebilmek için açmadan önce
    biraz bekledim. Yolun karşı tarafında Bayan Pritchard oturma odasının camını çarparak kapadı.
    Haydi ama. Mükemmel bir zil sesinin ziyan olmasına izin veremezdim ya.
    “Selam, fıstık,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu telefonun diğer ucunda sakızının balonunu patlatarak. “Programa
    uyuyoruz değil mi?”
    “Minik bir sorun var. Wrangler’de yer kalmadı,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım dramatik bir iç çekişle. Kendimi bildim
    bileli XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumun iyi arkadaşımdı ama birbirimize birbirimize daha çok kız kardeş gibi
    davranırdık. Onunla dalga geçmek, eğlenceliydi. “Uyku tulumlarını ve malzemeleri sığdırdım ama
    spor çantalarından birini bırakmamız gerekecek. Pembe saplı lacivert olanı.”
    “Çantamı bırakırsan, paramla da vedalaşabilirsin.”
    “Zengin aile kartını oynayacağım tahmin etmeliydim.” “Paran varsa havasını da atacaksın. Her
    neyse, bütün suç boşanmak için annemi tutan insanlarda. Öpüşüp barışabilselerdi annem işsiz
    kalırdı.”
    “O zaman da senin taşınman gerekirdi. Bence boşanma harika bir şey.”
    XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu keyifle kıkırdadı. “Az önce Kayayı aradım. Henüz toplanmaya başlamamış ama hava
    kararmadan Idlewilde’da bizimle buluşacağına yemin ediyor.” Grand Teton Milli Parkında
    görülmeye değer bir kulübe olan Idlewilde, XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu’nin ailesine aitti ve önümüzdeki hafta boyunca,
    medeniyetle bütün ilişkimiz o kulübeyle sınırlı olacaktı. “Ona saçaklardaki yarasaları kendini
    temizlemek zorunda kalırsam, uzun ve masum bir bahar tatili geçireceğinden emin olabileceğini
    söyledim,” diye ekledi.
    “Ailenin bahar tatilini erkek arkadaşınla geçirmene izin verdiğine hâlâ inanamıyorum.”
    “Şey...”XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu tereddütle.
    “Biliyordum! Bu işin içinde bir iş var!”
    “Calvin de göz kulak olmak için geliyor.”
    “Ne?”
    XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu öğürür gibi bir ses çıkardı. “Bahar tatili için eve geliyor ve babam onu bizimle gelmeye
    zorluyor. Bu konuyu Calvin’le konuşmadım ama büyük olasılıkla kızmıştır. Babamın ona ne
    yapacağım söylemesinden nefret ediyor. Özellikle de artık üniversitede olduğu için. Ruh hali korkunç
    olacak ve buna katlanmak zorunda kalacak olan benim.”
    Cipin tamponuna oturdum. Bir anda dizlerimin bağı çözülmüştü. Nefes alırken canım yanıyordu.
    O anda Calvin’in hayaleti her yerdeydi. İlk öpüşmemizi hatırlıyordum. Evlerinin arkasındaki dere
    yatağında saklambaç oynarken parmağını sütyenimin askısına geçirmiş ve kulaklarımda sivrisinekler
    vızıldarken, dilini ağzımın içine itmişti.
    Ve ben olayı günlüğüme kusturacak kadar uzun uzadıya yazarak beş sayfamı ziyan etmiştim.
    “Kasabaya gelmesi an meselesi,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu. “Berbat, değil mi? Onu unuttun, herhalde değil
    mi?”
    “Hem de nasıl,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım sesimin bıkkın çıkmasını umarak. “Tuhaf olmasını istemem, biliyorsun.”
    “Lütfen. Ağabeyini düşünmeyeli asırlar oldu.” Sonra, “Sana ve Kayaya ben göz kulak olsam?”
    deyiverdim. “Annenlere Calvin’e ihtiyacımız olmadığım söyle.” İşin aslı, Calvin’i görmeye
    hazır değildim. Belki de bu yolculuktan caymalıydım. Hasta numarası yapardım. Ama bu benim
    yolculuğumdu. Bunun için çok uğraşmıştım. Calvin’in bu seyahati mahvetmesine izin
    vermeyecektim. Zaten gereğinden fazla şeyi mahvetmişti.
    “Kabul etmezler,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu. “Calvin bu akşam bizimle Idlewilde’da buluşacak.”
    “Bu gece mi? Ya eşyaları? Toplanacak zamanı olmayacak,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım üstüne basarak. “Biz günlerdir
    toplanıyoruz.”
    “Burada Calvin’den bahsediyoruz. Adam yarı dağ adamı sayılır. Bir dakika, diğer hatta Kaya var.
    Seni tekrar ararım.”
    Telefonu kapatıp çimlerin üstüne yayıldım. Nefes al, nefes ver. Tam geçmişi geride bırakmışken,
    Calvin tekrar hayatıma giriyor ve beni ikinci raunda sürüklüyordu. İşin ironisine kahkahayla
    gidebilirdim. Alaycı bir tavırla, son sözü illa o söyleyecek, diye düşündüm.
    Elbette hazırlanmak için zamana ihtiyacı yoktu. Calvin, Idlewilde çevresinde dağ yürüyüşleri
    yaparak büyümüştü. Büyük olasılıkla eşyaları gardırobunda hazır bekliyordu.
    Hafızamı birkaç ay öncesine, sonbahara geri sardım. Calvin beni terk ettiğinde Stanfordda birinci
    sınıfa başlayalı beş hafta olmuştu. Beni telefonda terk etmişti. Yanımda olmasına gerçekten ihtiyaç
    duyduğum bir gece. Düşünmek bile istemiyordum. O gece yaşananları hatırlamak bile canımı
    yakıyordu. Ve nasıl bittiğini.
    Sonrasında XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu bana acımış ve beni neşelendirmesini umarak, her zamankinin aksine, yaklaşan
    son sınıf bahar tatilimizi benim planlamama izin vermişti. Diğer iki yakın arkadaşımız Rachel
    ve Emilie bahar tatili için Havvaii’ye gidiyorlardı. XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu ve ben tatilimizi onlarla birlikte Oahu
    kumsallarında geçirmeyi düşünmüştük ama cezaya doymayan biri olan ben, Havvaii’ye adios demiş
    ve altı ay sonra Teton Sıradağları’na gitmek üzere hazırlanacağımızı söylemiştim. XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu neden orayı
    seçtiğimi anladıysa bile, konuyu açmama duyarlılığını göstermişti.
    Calvin in bahar tatilinin bizimkiyle çakışacağını biliyordum. Tıpkı onun dağ yürüyüşlerini ve
    Tetonlar’da kamp yapmayı ne kadar sevdiğini de bildiğim gibi. Seyahatimizi duyunca, kendini de
    davet ettireceğini ummuştum. Onunla zaman geçirmeyi, beni farklı gözlerle görmesini ve benden
    vazgeçme aptallığını gösterdiğine pişman olmasını umutsuzca istiyordum.
    Ancak ondan hiç haber almadığım ayların sonunda mesajı nihayet almıştım. Seyahat fikri ilgisini
    çekmemişti çünkü ben ilgisini çekmiyordum. Tekrar bir araya gelmemizi istemiyordu. Bize dair bütün
    umutlarımdan vazgeçmiş ve kalbimi taşlaştırmıştım. Calvin’le işim bitmişti. Artık bu yolculuk sadece
    benimle ilgiliydi.
    Zihnimi anılara kapadım ve bundan sonraki adımlarımı düşünmeye çalıştım. Calvin eve
    dönüyordu. Sekiz ay sonra onu görecektim, o da beni görecekti. Ne diyecektim? Tuhaf bir ortam
    olacak mıydı?
    Elbette tuhaf olacaktı.
    Bir sonraki düşüncemin inanılmaz derecede boş olmasından utandım: Beni son görüşünden bu
    yana kilo almış mıydım acaba? Sanmıyordum. Hem zaten dağ yürüyüşü için yaptığım koşu ve ağırlık
    kaldırma egzersizleri bacaklarıma biçim kazandırmıştı. Seksi bacaklar düşüncesinden güç almaya
    çalıştım ama daha iyi hissetmemi sağlamadı. Daha çok kusacak gibi hissediyordum. Şu anda Calvin’i
    göremezdim. Her şeyi geride bıraktığımı sanmıştım ama acı tekrar yüzeye çıkıyor, göğsümde şiştikçe
    şişiyordu.
    Kendimi birkaç derin nefes daha almaya zorladım ve kendimi toplamaya çalışırken, arka planda
    Wrangler’ın radyosunun çaldığım duydum. Bir şarkı değil, hava durumuydu.
    “... Güneydoğu Idaho’yu iki fırtına dalgasının etki altına alması bekleniyor. Bu geceden
    itibaren yağmur olasılığı, fırtına ve güçlü rüzgâr ihtimali eşliğinde, yüzde doksana kadar çıkacak.

    Güneş gözlüğümü kafama kaldırdım ve gözlerimi kısarak bir ufuktan diğerine uzanan masmavi
    gökyüzüne baktım. Tek bir bulut emaresi bile yoktu. Her ihtimale karşı, yağmur yağacaksa bile yağış
    başlamadan yola çıkmış olmayı tercih ederdim. Idaho’dan ayrılıp fırtınayı arkamızda bırakarak
    Wyominge doğru gidecek olmamız iyi bir şeydi.
    Evin pencereleri açık olduğu için, “Baba!” diye seslendim.
    Birkaç saniye sonra babam ön kapıda göründü. Ona bakmak için boynumu çevirdim ve en iyi cici
    kız suratımı takındım. “Benzin için paraya ihtiyacım var, babacığım.”
    “Harçlığına ne oldu?”
    “Seyahat için bir şeyler almam gerekti,” diye açıkladım.
    Başını bilmiş bir tavırla sallayarak, “Sana paranın ağaçta yetişmediğini söyleyen olmadı mı?”
    diye takıldı.
    Yanma koşup yanağını öptüm. “Benzin için gerçekten paraya ihtiyacım var.”
    “Elbette vardır.” Hafifçe iç geçirerek cüzdanım açtı. Bana rengi solmuş, eski görünümlü dört
    yirmilik verdi. “Benzin göstergesinin çeyreğin altına düşmesine sakın izin verme, beni duyuyor
    musun? Dağlara çıktıkça benzin istasyonları da seyrekleşir. Hiçbir şey yolda kalmaktan daha kötü
    olamaz.”
    Parayı cebime attım ve melekleri aratmayacak bir gülümsemeyle, “Yastığının altında cep
    telefonun ve bir çekme halatıyla uyusan iyi olur,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım.
    “Britt...”
    “Şaka yapıyorum, baba,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım kıkırdayarak. “Yolda kalmam.”
    Wrangler’a bindim. Üstünü açtım. Güneş, koltuğumu ısıtmak konusunda iyi iş çıkarmıştı. Sırtımı
    dikleştirip dikiz aynasında kendime baktım. Yaz sonu geldiğinde, saçlarım saman rengi kadar açılmış
    olacaktı. Ve diğerlerine on kadar yeni çil eklenmiş olacaktı. Baba tarafından Alınan genleri almıştım.
    Anne tarafındansa İsveç. Güneş yanığı ihtimali. Yüzde yüz. Yolcu koltuğundan hasır bir şapka alıp
    kafama geçirdim. Ama kahretsin ki ayaklarım çıplaktı.
    Market için mükemmel bir kılık.
    On dakika sonra markette bardağımı ahududulu smoothie doldurmakla meşguldüm. Üstünden
    biraz içip bardağı tekrar doldurdum. Kasada çalışan Willie Hennessey bana kötü kötü baktı.
    “Tanrı aşkına,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı. “Keyfine bak.”
    “Madem öyle diyorsun,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım neşeyle ve tekrar doldurmadan önce pipeti dudaklarımın arasına
    kıstırdım.
    “Burada düzeni benim sağlamam gerekiyor.”
    “İki minik yudum, Willie. İki yudumdan kimse iflas etmez. Ne ara böyle huysuz oldun?”
    “Sen buzlu içecek aşırmaya başlayalı ve benzin pompasını çalıştıramıyormuş gibi yapıp deponu
    bana doldurtalı beri. Buraya her gelişinde, kendimi tekmelemek istiyorum.”
    Burnumu kırıştırdım. “Ellerimin benzin kokmasını istemiyorum. Ve sen benzin doldurmak
    konusunda çok iyisin, Willie,” diye ekledim pohpohlayıcı bir gülümsemeyle.
    “Kusursuzluk pratikten gelir,” diye mırıldandı.
    Benzinimi doldurmaktan hoşlanmıyorsa, Willie kendine başka bir iş bulsa iyi olur, diye
    düşünerek ve Twizzlers ve Cheez-Its arayarak çıplak ayakla rafların arasında ilerlerken, ön kapının
    çanı şıngırdadı. Daha ayak seslerini bile duymadan, bir çift nasırlı el arkadan gözlerimin üstüne
    örtüldü.
    “Bil bakalım ben kimim?”
    Tamdık sabun kokusu beni dondurmuştu sanki. Tenimin, dokunuşunun altında ısındığını
    hissetmesin diye dua ettim. Sesim bir süre çıkmadı. Gırtlağımdan aşağı acı verici bir şekilde inip
    içimde bir yere sinmişti sanki.
    “ipucu ver,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım, sesimin sıkkın çıktığını umarak. Ya da biraz rahatsız. Kırgının dışında her şey
    kabuldü.
    “Kısa. Şişko. Çirkin bir şekilde dişlek.” Bunca ay sonra, pürüzsüz, alaycı sesi aynı anda hem
    tanıdık hem yabancı geliyordu. Varlığını bu kadar yakınımda hissetmek heyecandan başımın
    dönmesine neden oluyordu. Burada, marketin orta yerinde ona bağırmaktan korkuyordum. Ve bana
    çok fazla yaklaşmasına izin verirsem, ona bağırmam, diye korkuyordum. Ve bağırmak istiyordum.
    Sekiz ayımı ne söyleyeceğimin provasını yaparak geçirmiştim ve şimdi dökülmeye hazırdım.
    “Bu durumda... şansımı... Calvin Versteeg’den yana kullanmam gerekecek.” Umursamaz bir
    kibarlıkla konuşmuştum. Bundan emindim. Ve daha büyük bir rahatlama düşünemiyordum.
    Cal arkamdan önüme geçti ve dirseğini market rafının ucuna yasladı. Bana kurnaz bir
    gülümsemeyle bakıyordu. Bu şeytani çekicilik olayım seneler önce tutturmuştu. O zaman yutacak
    kadar enayiydim ama artık daha güçlüydüm.
    Yakışıklı yüzünü görmezden gelerek onu sıkkın bir tavırla süzdüm. Görünüşe bakılırsa bu sabah
    saçlarına biçim verme işini yastığına bırakmıştı. Saçları hatırladığımdan daha uzundu. En
    sıcak antrenman günlerinde, uçlarından ter damladığı zamanlarda, saçları kahverengiye dönerdi.
    Hatırlamak bile içimin sızlamasına yetmişti. Nostaljiyi bir kenara itip Calvin’e serinkanlı bir
    umursamazlıkla baktım. “Ne istiyorsun?”
    İzin istemeden, buzlu içeceğimin pipetini kendisine çevirdi ve bir yudum aldı. Ağzını elinin
    tersiyle sildi. “Bana şu kamp yolculuğundan bahset.”
    Buzlu içeceğimi elinin altından çektim. “Doğa yürüyüşü.” Farkı ortaya koymanın önemli
    olduğunu hissediyordum. Herkes kamp yapabilirdi. Doğa yürüyüşü beceri ve azim gerektirirdi.
    “İhtiyaç duyacağın her şeyi aldın mı?” diye devam etti.
    “İstediğim birkaç şeyle birlikte.” Omuz silktim. “Bir kız dudak parlatıcısına her zaman ihtiyaç
    duyar.”
    “Dürüst olalım. XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu kulübeden ayrılmanıza asla izin vermez. Temiz hava onu dehşete düşürür.
    Ve sen de ona hayır diyemezsin.” Bilmiş bir tavırla parmağını başına vurdu. “Siz kızları tanırım.”
    Ona gücenmiş gibi baktım. “Tam bir hafta boyunca, sırt çantalarımızla yürüyeceğiz. Yolumuz
    altmış kilometre uzunluğunda.” Belki biraz abartı olmuştu. Aslında XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu günde üç
    kilometreden fazla yürümeyeceğini söylemiş ve konfora ya da kablolu TV’ye acilen ulaşmaya ihtiyaç
    duymamız ihtimaline karşılık Idlewilde çevresinde çember çizerek yürümemizde ısrar etmişti.
    Haftanın tamamını sırt çantasıyla yürüyerek geçirmeyi hiçbir zaman ummamakla birlikte, bir gün
    XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu ve Kayayı kulübede bırakıp tek başıma yürümeyi planlamıştım. Yaptığım antrenmanların
    sonucunu görmek istiyordum. Artık Calvin de bize katılacağı için, gerçek planlarımızı çok yakında
    öğrenecekti elbette ama o an için en önemli önceliğim, onu etkilemekti. Sürekli olarak beni
    ciddiye alması için bir neden olmadığını ima etmesinden bıkmıştım. Daha sonra yapacağı her tür
    eleştiriyi benim bütün haftayı sırt çantasıyla yürüyerek geçirmek istediğim ama XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu’nin bana engel
    olduğu ısrarıyla geri püskürtebilirdim. Calvin bu bahaneyi çok da gerçek dışı bulmazdı.
    “Yürüyüş patikalarının büyük kısmının hâlâ karla kaplı olduğunu biliyorsun, değil mi? Ve
    kulübeler bu mevsimde henüz açılmadığı için ortalıkta çok az insan olacak. Jenny Lake
    Korucu Merkezi bile kapalı. Güvenliğiniz kendi sorumluluğunuzda olacak. Kurtarma hizmeti vermeyi
    garanti etmiyorlar.”
    Gözlerimi iri iri açarak, “Deme!” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım. “Bu işe gözüm kapak girmiyorum, Calvin,” diye
    çıkıştım. “Her şeyi gözden geçirdim. Sorun olmayacak.”
    Gülümsemesini saklamak için ağzım ovalarken, ne düşündüğü açıkça belliydi.
    “Bunu yapabileceğimi gerçekten düşünmüyorsun,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım, incinmiş görünmemek için çaba
    harcayarak.
    “ikinizin Lava Hot Springs e giderseniz daha iyi vakit geçireceğinizi düşünüyorum. Mineral
    havuzlarına girebilirsiniz.”
    “Bu gezi için bir yıldır antrenman yapıyorum,” diye itiraz ettim. “Ne kadar çalıştığımı
    bilmiyorsun çünkü buralarda değildin. Beni sekiz aydır görmedin. Arkada bıraktığın o kız değilim.
    Beni artık tanımıyorsun.”
    Masum bir telkinde bulunduğunu göstermek ister gibi avuçlarını kaldırarak, “Anlaşıldı,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı.
    “Ama neden Idlewilde? Orada hiçbir şey yok. XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu ve sen daha ilk akşamdan
    sıkılırsınız.” Calvin’in beni vazgeçirmekte neden bu kadar kararlı olduğunu bilmiyordum. Idlewilde’ı
    severdi. Orada yapılacak bir sürü şey olduğunu o da benim kadar biliyordu. Ve bir anda dank
    etti. Mesele ben ya da Idlewilde değildi. Bizimle sürüklenmek istemiyordu. Benimle zaman geçirmek
    istemiyordu. Beni bu seyahatten vazgeçirebilirse, babası onu bize katılmaya zorlamazdı.
    Böylece bahar tatiline tekrar kavuşmuş olurdu.
    Bu acı verici gerçeği sindirerek gırtlağımı temizledim. “Bizimle gelmen için sizinkiler sana ne
    kadar para veriyor?”
    Beni sahte eleştirel bir bakışla uzun uzun süzdü. “Belli ki yeterince değil.”
    Demek böyle oynayacaktık. Şuraya biraz anlamsız flört, buraya biraz espri. Zihnimde elime kalın
    uçlu siyah bir kalem alıp Calvin’in adının üstüne kocaman bir X çizdim.
    “Şunu net ifade edeyim ki senin gelmene itiraz ettim. Sen ve ben, yine bir arada? Rahatsızlık diye
    buna derim.” Sözler kafamın içindeyken daha iyi görünmüştü. Şimdi aramızda asılı dururken kıskanç,
    bayağı ve acımasız duruyorlardı. Tam bir eski kız arkadaştan bekleneceği gibi. Hâlâ acı çektiğimi
    bilsin istemiyordum. Hele kendisi gülümsemeler ve göz kırpmalardan ibaretken.
    “Demek öyle. Pekâlâ, bu gözetimci yatma saatinizi bir saat öne aldı,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı.
    Dükkânın vitrin camından dışarıda park halinde duran BMW X5’i işaret ettim. “Senin mi?” diye
    tahminde bulundum. “Yine anne babandan bir hediye. Yoksa Stanford’da kız kovalamaktan daha
    fazlasını yapıp saygın bir iş mi edindin?”
    “Benim işim kız peşinde koşmak,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı tiksinti uyandıran bir sırıtışla. “Ama ben olsam saygın
    diye adlandırmazdım.”
    “Yani kız arkadaşın yok?” Ona bakamıyordum ama “hiç umurumda değil” tonlamamdan müthiş
    gurur duymuştum. Kendime cevabının umurumda olmadığını telkin ettim. Aslında o yoluna bakıyorsa,
    bu benim de aynı şeyi yapmakta özgür olduğuma dair yeni bir yeşil ışık olurdu.
    Beni dürttü. “Neden? Yoksa senin erkek arkadaşın mı var?”
    “Elbette.”
    “Evet, tabii,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı bir homurtu çıkararak. “XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu bana söylerdi.”
    Kaşlarımı kibirli bir ifadeyle kaldırarak sözümün arkasında durdum. “İster inan, ister inanma,
    XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu’nin sana söylemediği şeyler oluyor.”
    Kaşları çatıldı. “Kim?” diye sordu temkinle. Hikâyemi yutmayı düşündüğünü anlamıştım.
    Bir yalanı kapamanın en iyi yolu bir yalan daha söylememektir. Ama ben söyledim.
    “Onu tanımıyorsun. Kasabaya yeni geldi.”
    Başını salladı. “Fazla klasik bir hikâye. Sana inanmıyorum.” Ama ses tonu hiç öyle demiyordu.
    İçim ona, bir önceki hikâye kapansa da kapanımsa da hayatıma devam ettiğimi ispatlama
    arzusuyla doldu. Ki bizim örneğimizde kapanmamıştı. Ve bu kadarı da yetmezdi. Ondan çok çok daha
    iyi bir adama terfi etmiş olmalıydım. Calvin Kaliforniya’da yaltakçı bir çapkın olarak yaşamakla
    meşgulken, ben de yas tutmuyor ve eski fotoğraflarına bakıp gözyaşı dökmüyordum. Tekrar
    ediyorum, tutmuyordum ve dökmüyordum.
    “İşte orada. Kendi gözlerinle gör,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım düşünmeden.
    Calvin’in bakışları, işaret ettiğim yöne, en yakındaki benzin pompasına park edilmiş olan kırmızı
    Volkswagen Jetta’ya çevrildi. Jetta’ya benzin dolduran çocuk benden birkaç yaş büyüktü. Kahverengi
    saçları kısacık tıraşlıydı ve dikkati yüzünün çarpıcı simetrisine çekiyordu. Güneş arkasından vurduğu
    için, gölge elmacık kemiklerinin altındaki çukurları belirginleştiriyordu. Gözlerinin
    rengini çıkaramadım ama kahverengi olduklarını umdum. Calvin inicilerin yemyeşil olması dışında
    bir nedeni yoktu. Çocuğun düz, biçimli omuzları bana yüzücü olduğunu düşündürdü. Onu daha önce
    hiç görmemiştim.
    “O çocuk mu? Onu içeri girerken görmüştüm. Plakası Wyoming’e ait.” Calvin ikna olmuşa
    benzemiyordu.
    “XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatığim gibi, kasabaya yeni geldi.”
    “Senden büyük.”
    Ona manidar bir bakış attım. “Yani?”
    Kapının çanı şıngırdadı ve sahte erkek arkadaşım içeri girdi. Yakından çok daha yakışıklıydı. Ve
    gözleri kesinlikle kahverengiydi; bana nehirde süzülen odun parçalarını anımsatan biraz solgun
    bir kahverengi. Cüzdanını çıkarmak için arka cebine uzandı. Calvini kolundan tutup Fig Newtons ve
    Oreo dolu bir rafın arkasına çektim.
    Calvin bana kafamın yanında ikinci bir kafa daha çıkmış gibi bakarak, “Ne yapıyoruz?” diye
    sordu.
    “Beni görmesini istemiyorum,” diye fısıldadım.
    “Çünkü aslında erkek arkadaşın falan değil, değil mi?”
    “Ondan değil. Mesele...”
    İhtiyaç duyduğum anda üçüncü yalan nereye kaybolmuştu?
    Cal şeytani bir gülümseme takındı ve ne olduğunu anlamadan elimden kurtulup kasaya doğru
    yürüdü. Dişlerimin arasından bir inilti koyverdim ve rafların arasından olacakları izlemeye başladım.
    Calvin üstünde kareli bir oduncu gömleği, kot pantolon ve yürüyüş botları olan delikanlıya cana
    yakın bir tavırla, “Hey,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı.
    Çocuk kafasını kaldırdı ve Calvin’in selamına başını hafifçe eğerek karşılık verdi.
    “Duyduğuma göre eski kız arkadaşımla çıkıyormuşsun,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı Calvin. Sesinde inkâr edilemeyecek
    bir muziplik vardı. Bana yaptığım şeyin bedelini ödetiyordu ve bunun farkındaydı.
    Calvin’in yorumu çocuğun dikkatini çekmişti. O, Calvin’i dikkatle süzerken, ben yanaklarımın
    iyice ısındığını hissettim.
    “Bilirsin, hani şu kız arkadaşın,” diye üsteledi Calvin. “Şu taraftaki kurabiyelerin arkasında
    saklanan.”
    Beni işaret ediyordu.
    Sırtımı dikleştirince, kafam en üst raftan dışarı çıktı. Tişörtümü düzelttim, ağzımı açtım ama
    kelimelerin çıkmaya niyeti yoktu. Bir tekinin bile.
    Çocuk Calvin’in arkasından bana baktı. Bakışlarımız kısa bir an kenetlendi ve dudaklarımı
    oynatarak küçültücü bir açıklayabilirim mesajı gönderdim. Oysa açıklayamazdım.
    Sonra beklenmedik bir şey oldu. Çocuk Calvin in gözlerinin içine baktı ve rahat bir sesle, “Evet,
    kız arkadaşım, Britt,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı.
    İrkildim. Adımı biliyor muydu?
    Calvin de en az benim kadar şaşırmıştı. “Ah. Şey. Özür dilerim, ahbap. Ben sandım ki… Elini
    uzattı. Rahatsız bir tavırla, “Adım Calvin Versteeg,” diye kekeledi. “Britt’in... eski erkek arkadaşı.”
    “Mason.”
    Mason, Calvin’in ona uzattığı eli süzdü ama sıkmadı. Tezgâha Willie Hennessey için üç adet
    yirmilik bıraktı. Sonra yanıma gelip yanağımı öptü. Öylesine bir öpücüktü ama nabzımın
    hızlanmasına yetti. Gülümsedi; bu sıcacık, seksi bir gülümsemeydi. “Bakıyorum, buzlu içecek
    bağımlığını hâlâ aşamamışsın, Britt.”
    Ben de yavaş yavaş gülümsedim. O bu oyuna varsa, ben de vardım. “Senin geldiğini görünce,
    beni serinletecek bir şeye ihtiyaç duydum.” Ona hayranlık dolu gözlerle bakarak elimle
    yüzümü yelpazeledim.
    Göz kenarları kırıştı, içinden kahkahalarla güldüğünden adım gibi emindim.
    “Daha sonra bize uğrasan iyi olur, Mason, çünkü bir deneme sürüşüne çıkabilecek yeni bir dudak
    parlatıcısı aldım.”
    “Ah, bir öpüşme testi ha?” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı hiç teklemeden.
    Bu oynaşma olayını nasıl karşıladığını görmek için Calvin’e kaçamak bir bakış attım. Ağzının içi
    limon kabuğuyla doldurulmuş gibi baktığını görünce çok keyiflendim.
    “Beni bilirsin,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım ipeksi bir sesle. “Her şeye biraz lezzet katmaya bayılırım.”
    Calvin gırtlağını temizledi ve kollarını göğsünde kavuşturdu. “Senin yola çıkman gerekmiyor mu,
    Britt? Hava kararmadan kulübeye varsan iyi olur.”
    Mason’ın gözleri çözemediğim bir şekilde bulutlandı. “Kamp yapmaya mı gidiyorsun?” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı
    bana.
    “Doğa yürüyüşü,” diye düzelttim. “Wyoming, Tetonlar’da. Sana da söyleyecektim ama...” Ah!
    Erkek arkadaşıma bu seyahatten bahsetmemek için ne tür bir geçerli neden bulabilirdim ki?
    İşi kıvırmaya bu kadar yaklaşmışken, her şeyi mahvedecektim.
    Mason rahat bir tavırla tamamladı. “Ama ben de kasaba dışına çıktığım ve haftayı bir arada
    geçiremeyeceğimiz için, önemsiz göründü.”
    Tekrar gözlerine baktım. Yakışıklı, cin gibi, her tür oyuna yatkın -daha önce hiç karşılaşmadığı
    bir kızın erkek arkadaşıymış gibi yapmak da dâhil- ve insanı ürkütecek kadar iyi bir yalancı.
    Kimdi bu çocuk? “Evet, aynen öyle,” diye mırıldandım.
    Calvin başını yana yatırdı. “İkimiz birlikteyken, sana haber vermeden bir haftalığına buradan
    gittiğim oldu mu?”
    Sekiz aylığına gittiğin oldu, diye düşündüm küçümseyerek Ve benden hayatımın en önemli
    gecesinde ayrıldın. İsa affetmemizi söylüyor olabilirdi fakat istisnalar kaideyi bozmazdı.
    Masona, “Bu arada, babam önümüzdeki hafta seni akşam yemeğine bekliyor,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım.
    Calvin boğuluyormuş gibi bir ses çıkardı. Beni eve dönüş saatimden beş dakika geç getirdiği bir
    akşam, garaj yoluna girince babamı verandada bir golf sopasını avcuna vurarak dikilirken bulmuştuk.
    Babam arabanın yanına gelip sopayı Calvin’in Ford F-10’una vurarak şık, yuvarlak bir çukur açmıştı.
    “Onu bir daha geç getirirsen, farlara nişan alacağım,” demişti. “Sakın üçüncü bir uyarıya ihtiyaç
    duyacak kadar aptal olma.”
    Ciddi değildi, tam olarak. Ailenin bebeği ve tek kızı olduğum için, babamın çıktığım erkekler
    konusunda ters bir damarı vardı. Ama aslında babam sevilesi, tonton bir adamdı. Yine de Calvin bir
    daha eve dönüş saatini asla geçirmedi.
    Ve akşam yemeğine bir kez bile davet edilmedi.
    “Babana birkaç sinekle balık tutma taktiğine daha hayır demeyeceğimi söyle,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı Mason
    oyunumuza ayak uydurmayı sürdürerek. Mucize eseri babamın en sevdiği sporu da doğru tahmin
    etmişti. Bu karşılaşma baştan ayağa... ürkütücü gelmeye başlıyordu. “Ah, bir şey daha, Britt,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı
    parmaklarını arasından kaydırdığı saçlarımı omzumun arkasına atarken. Dokunuşu nefesimi içeride
    bir yerde dondurduğu için, kıpırdamadan durdum. “Kendine dikkat et. Yılın bu zamanlarında dağlar
    tehlikeli yerlerdir.”
    Benzin istasyonundan çıkıp arabasıyla uzaklaşana dek, arkasından ağzım bir karış açık
    bakakaldım.
    Adımı biliyordu. Paçamı kurtarmıştı. Adımı biliyordu.
    Çünkü ismim mor renkli kamp tişörtümün göğüs kısmına basılıydı ama Calvin bunu fark
    etmemişti.
    “Yalan söylediğini sandım,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı afallamış bir halde.
    Buzlu içeceğim için Willie ye bir beşlik verdim ve para üstünü cebime attım. “Çok tatmin edici
    bir sohbet olmakla birlikte,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım Calvin’e, “gidip daha üretken bir şeyler yapsam iyi olacak.
    Senin şu BMW’ni anahtarla çizmek gibi. Fazla güzel.”
    “Tıpkı benim gibi, değil mi?” Umutla kaşlarını oynattı.
    Yanaklarımı buzlu içecekle doldurup ona tükürmeye hazırlanır gibi yaptım. Geri kaçtı ve kibirli
    sırıtışını nihayet suratından sildi.
    Ben dükkândan çıkarken, Calvin arkamdan, “Bu akşam Idlewilde’da görüşürüz,” diye seslendi.
    Cevap olarak başparmağımı havaya kaldırdım.
    Orta parmağım abartı olurdu.
    Park alanında Calvin’in BMW’sinin yanından geçerken, kapılarının kilit olmadığını fark ettim.
    Beni izlemediğinden emin olmak için arkama baktıktan sonra, bir anda bir karar aldım.
    Yolcu kapısından içeri tırmanıp dikiz aynasının ayarım bozdum, paspaslara buzlu içecek damlattım
    ve torpido gözünden eski CD koleksiyonunu çaldım. Adice bir hareketti ama kendimi bir nebze daha
    iyi hissetmemi sağladı.
    CD’leri bu akşam iade edecektim. En sevdiklerinden birkaçını çizdikten sonra.
    İKİNCİ BÖLÜM
    Birkaç saat sonra, XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu’yle yoldaydık. Calvin bizden önce yola çıkmıştı ve bütün kabahat
    XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu’deydi. Kapı zilini çaldığımda, uyuşuk hareketlerle dolaptan gömleklerini çıkarıp kozmetik
    kutusundan ruj seçerek yeni bir çanta daha yapmakla meşguldü. Yatağına oturdum ve işleri biraz
    olsun hızlandırmak için her şeyi çantanın içine tıkmaya başladım.
    Idlewilde’a Calvin’den önce varmayı gerçekten istiyordum. Şimdi yatak odası seçme önceliğini
    kapacak ve biz vardığımızda eşyalarını çoktan etrafa yaymış olacaktı. Onu birazcık tanıyorsam kapıyı
    içeriden kilitleyecek ve bizi misafir gibi kapı çalmak zorunda bırakacaktı. Bu, onun değil bizim
    yolculuğumuz olduğu için, sinir bozucu bir durumdu.
    XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu ve ben soğuk dağ havası esmeye başlamadan önce, vadinin ılık havasının tadını çıkarmak
    için cipin üstünü açtık. Müziğin sesi sonuna kadar açıkta. XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu yolculuk için karışık bir
    CD hazırlamıştı ve yetmişlerden ya da seksenlerden kalma, “Get outta my dreams, get into my
    car”
    [iii]
    diyen şarkıyı dinliyorduk. Calvin’in kendini beğenmiş suratının gözümün önünden gitmemesi
    sinirimi bozuyordu. “Gerçekten başarana kadar öyleymiş gibi yap” deyişine sıkı sıkıya inandığım
    için, yüzüme bir gülümseme yapıştırdım ve XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu şarkının tiz kısımlarına ayak uydurmaya çalışırken
    kıkırdadım.
    Biraz daha Red Bull için kısa bir mola verdikten sonra, at çiftliklerini ve düzenli mısır fidesi
    sıralarının yanımızdan hızla geçip gittiği yeşil çiftlik arazilerini geride bıraktık ve tırmanışa geçtik.
    Banketlerde yüksek çam ağaçlarının ve kavak ağaçlarının sıklaştığı yol gittikçe daraldı. Saçlarımın
    arasından akan hava serin ve temiz bir his bırakıyordu. Zeminden fışkıran beyazlı mavili
    yaban çiçekleriyle dünya keskin ve toprağımsı bir kokuya boğulmuştu. Güneş gözlüğümü iyice
    burnumun üstüne iterken sırıttım. Bu babam ya da ağabeyim Ian olmadan ilk yolculuğumdu.
    Calvin’in bunu mahvetmesine asla izin vermeyecektim. Yolculuk sırasında tadımı kaçırmasına izin
    vermeyeceğim gibi, dağlardaki haftamı mahvetmesine de izin vermeyecektim. Cam cehenneme. Canı
    cehenneme, sen eğlenmene bak. Haftanın tamamı için iyi bir mantraya benziyordu.
    Gökyüzü gözlerimi acıtacak kadar göz alıcı bir maviydi. Bir virajı alınca, güneş ön camda
    parladı. Görüşümü netleştirmek için gözlerimi kırpıştırdım ve onları gördüm. Teton Sıradağları’nın
    beyaz buzlu zirveleri uzakta görünmüştü. Piramitlerin karla kaplı tepe noktalarını anımsatan sivri,
    dikey zirveleri gökyüzüne uzanıyordu. Manzara, ağaçların uçsuz bucaksızlığı, yamaçlar ve gökyüzü
    büyüleyici ve baş döndürücüydü.
    XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu en iyi kareyi yakalamak için camdan dışarı sarktı. “Dün gece rüyamda geçen yıl dağdaki
    serserilerin öldürdüğü şu kızı gördüm,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatı.
    “Şu rafting rehberi mi?” Macie O’Keeffe. Adını haberlerden hatırlıyordum. Gerçekten akıllı bir
    kızdı ve Georgetown’da tam burslu okuyordu. İşçi Bayramı zamanında kaybolmuştu.
    “Başımıza öyle bir şey gelmesinden hiç korkmuyor musun?”
    “Hayır,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım makul bir tavırla. “Kaybolduğu yer, bizim olacağımız yere çok uzak. Hem
    serseriler tarafından öldürüldüğüne dair kanıt da yok. Bu sadece bir varsayım. Belki de kayboldu.
    Her neyse, serserilerin nehir yakınında kamp kurması için çok erken. Ayrıca biz dağda, yukarıda,
    serserilerin çıkmadığı bir yerde olacağız.” “Evet, ama yine de ürkütücü.”
    “Olay geçen yaz oldu ve sadece bir kızdan bahsediyoruz.” “Öyle mi? Peki ya geçen yıl bütün
    haber kanallarında boy gösteren Lauren Huntsman?” diye itiraz etti.
    “XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu. Kes şunu. Cidden. Kaç bin kişi dağlara gelip evlerine sapasağlam dönüyor, biliyor
    musun?”
    “Lauren m kaybolduğu yer bizim olacağımız yere çok yakın,” diye üsteledi.
    “O Jackson Hole’da kayboldu. Orası bizim olacağımız yere çok uzak. Üstelik sarhoşmuş.
    Yanlışlıkla göle girip boğulduğunu düşünüyorlar.”
    “Haberlerde insanların onu bir bardan siyah Stetson’ın bir kovboyla birlikte çıkarken gördüğü
    söylendi.”
    “Bunu sadece bir kişi görmüş. Hem kovboyu da bulamadılar. Büyük olasılıkla öyle biri yok.
    Tehlikede olsaydık babam gelmeme asla izin vermezdi.”
    “Haklısın galiba,” derken ikna olmuşa benzemiyordu. Neyse ki birkaç dakika sonra kaygılarından
    kurtulmuş gibiydi. Mavi gök kubbeye neşeyle haykırdı. “Bundan iki saat sonra,
    Idlewilde’da marşmelov kızartıyor olacağız!”
    Idlewilde ben kendimi bildim bileli Versteeg’lere aitti. Küçük bir kulübeden ziyade ormanın
    içindeki bir malikâneye benziyordu. Üçgen biçimindeki çatısından göğe üç taş baca yükselirdi.
    Idlewilde’ da altı -bodrumdaki langırt ve bilardo masalarının yanındaki açılır kanepeyi de sayarsanız
    yedi- yatak odası, evin etrafını çevreleyen bir veranda, güneye bakan göz alıcı bir dizi pencere, bolca
    girinti ve kuytu köşe vardı. Versteeg’ler zaman zaman Noel’i de Idlewilde’da geçirmekle birlikte -
    Bay Versteeg’in pilot ehliyeti vardı ve bahara kadar yolların büyük kısmı kar yüzünden kapak
    kaldığından dağlara çıkmak için tek motorlu bir helikopter satın almıştı- genelde daha çok yazlık ev
    olarak kullandıkları için, evin bir yanına sıcak su küveti, badminton kortu ve şezlongların arasına
    sıkıştırılmış bir ateş kuyusu da bulunan bir beton alan yaptırmışlardı.
    İki Noel önce, tatilimi Idlewilde’da XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu’nin ailesiyle geçirmiştim ama son Noel’de
    gelmemiştim. Calvin tatil için üniversitedeki oda arkadaşlarından birinin evine gitmişti. XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu ve
    ebeveynleri de Kolorado’ya kayağa gidince, Idlewilde boş kalmıştı. Idlewilde’a Bay ve Bayan
    Versteeg olmadan hiç gelmemiştim. Burayı Bay Versteeg’in bizi bir gölge gibi takip eden dikkatli
    bakışları olmadan hayal dahi edemiyordum.
    Bu kez sadece biz çocuklar olacaktık. Yetişkinsiz ve kuralsız. Bundan bir yıl önce olsa, Calvin le
    bir hafta boyunca yalnız kalmak yasak ve tehlikeli gelirdi; gerçekleşen gizli bir fantezi gibi. Şimdiyse
    ne beklemem gerektiğini bilmiyordum. Koridorda karşılaştığımız zaman ona ne söylemem gerektiğini
    de. Acaba o da aynı evde kalmaktan benim kadar rahatsız mıydı? En azından ilk tuhaf karşılaşmamızı
    atlatmıştık.
    XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu, “Sakızın var mı?” diye sordu ve onu durdurmama fırsat bırakmadan torpido gözünü
    açınca, Calvin’in CD koleksiyonu yere yuvarlandı. XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu koleksiyonu aldı ve merakla süzdü.
    “Bu, ağabeyimin mi?”
    Yakalandığıma göre, yaptığım şeyin arkasında durabilirdim. “Bu sabah benzin istasyonunda
    arabasından aldım. Pislik gibi davrandı. Yerden göğe kadar haklıyım. Endişelenme, geri vereceğim.”
    “Bu Calvin olayının sorun olmadığına emin misin?” Besbelli XEROX Phaser 3040 Kartuş dolumu CD’leri çalmamı
    yadırgamıştı. “Benim için sadece göt suratlının teki ama kendime sizin eskiden birlikte olduğunuzu
    hatırlatmak zorunda kalıyorum. Ya da her neyse. Öpüşme mevzuluna girmediğin sürece, bu konuyu
    istediğin kadar konuşabiliriz. Herhangi birinin, özellikle senin ağabeyimle tükürük takası
    yaptığım düşünmek, kusmama sebep olabilir.” Vurgulamak için parmağını gırtlağından içeri uzattı.
    “Onu tamamen aştım,” XEROX Phaser 3040 Kartuş  fiyatım. Ne yalandı ama. Calvin’i aştığım filan yoktu. Uydurmak zorunda
    hissettiğim sahte erkek arkadaş hikâyesi de bunu ispatlıyordu. Bu sabahtan önce, gerçekten
    önüme baktığıma inanıyordum ama Cal’i görünce, bastırılmış duygularım tekrar yüzeye çıkmıştı.
    Yoğun bir negatiflik taşısa da ona karşı İlişlerimin olmasından nefret ediyordum. Ona hâlâ beni
    üzecek gücü veriyor olmamdan nefret ediyordum. Calvin’le ilintili bir sürü kötü anım vardı. Yoksa
    XEROX Phaser 3040 Fiyatı, Calvin’in beni balo akşamı terk ettiğini unutmuş muydu? Bir elbisem ve Ruby Tuesday’de
    yemek rezervasyonum vardı, kiralık limuzin için Calvin’le benim payımızı ödemiştim. Üstelik balo
    kraliçeliğine adaydım. Kalabalıktan yükselen alkış ve tezahüratlar arasında, başımda bir taçla
    futbol sahasında durmanın nasıl bir his olacağını sayısız kez hayal etmiştim. Ve sonrasında Calvin’in
    kollarında dans etmenin.
    Saat sekizde bizim evde buluşmayı planlamıştık. Saat sekiz buçuğa gelip Calvin ortalarda
    görünmeyince, başına bir kaza geldiğinden endişelendim. Uçuşunda rötar olmadığını
    biliyordum, uçağın iniş sürecini internetten takip etmiştim. Grubun geri kalan kısmı limuzine binip
    gitmişti ve ben ağlamak üzereydim.
    Ve sonra telefon çaldı. Calvin, Kaliforniyadan yola çıkmamıştı bile. Aramak için son dakikayı
    beklemişti ve özür dileyen bir ton takınmaya bile zahmet etmeden, pürüzsüz ve kaygısız bir
    sesle, gelmeyeceğini söylemişti.
    “Bunu söylemek için bu anı mı bekledin?” diye haykırmıştım.
    “Aklımda çok şey vardı.”
    “Çok tipik. Beni haftalardır aramıyorsun. Günlerdir telefonlarıma dönmüyorsun.” Calvin
    üniversite için evden ayrılalı beri farklı bir insan olmuştu. Sanki özgürlüğün tadını alınca, her
    şey değişmişti. Artık önceliklerinin arasında yerim yoktu.
    “Böyle bir şey yapacağım tahmin etmeliydim,” diye çıkışmıştım. Ağlamamak için kendimi zor
    tutuyordum. Gelmiyordu. Baloda bir kavalyem olmayacaktı.
    “Ne yani? Telefonlarımın çetelesini mi tutuyorsun? Bu konuda ne hissettiğimden emin değilim,
    Britt.”
    “ Ciddi misin sen? Olayı, tuhaf olan benmişim gibi mi çevireceksin? Beni şu anda nasıl yüzüstü
    bıraktığının farkında mısın?”
    “Aynı babam gibisin. Sürekli yeterince iyi olmadığımdan yakınıyorsun,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı kendini savunur
    gibi.
    “Sen götün tekisin!”
    “Belki de bu ilişkiyi sürdürmemeliyiz,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı kaskatı bir tavırla.
    “Belki de haklısın!”
    İşin en kötü yanı arka plandaki gürültülü müziği Ve spor yayınını duyabiliyor olmamdı. Calvin bir
    bardaydı. Bu geceyle ilgili bir sürü beklentim vardı ve o sarhoş olma peşindeydi. Telefonu suratına
    kapadım ve gözyaşlarına boğuldum.
    Bu anılar beni huysuzlaştırıyordu. Calvin hakkında konuşmak zorunda olmamayı yeğlerdim.
    Olumlu bir tavır takınmak konusunda kararlılığımı yok ediyordu. Eneğimi bütün dünyayı
    muhteşem, sadece muhteşem hissettiğime ikna etmekle ziyan etmeseydim, mutluymuşum gibi yapmak
    çok daha kolay olurdu.
    “Onun da olması durumu tuhaflaştırmayacak mı?” diye üsteledi XEROX Phaser 3040 Fiyatı.
    “Saçmalama.”
    Gözlerini kısarak baktı. “Bu fırsatı onunla yeniden işi pişirmek için kullanmayacaksın, değil mi?”
    “İğrenç. Lütfen bu soruyu bir daha sorma.” Ama aklımdan geçmemiş değildi. Kesinlikle. Ya
    Calvin bana kur yaparsa? Hayal etmesi zor değildi. XEROX Phaser 3040 Fiyatı ve Kaya birbirlerinin üstünden
    inmeyeceklerdi. Bu da geriye Calvin ve beni bırakıyordu. Şansım denemesi beni şaşırtmazdı. Bu da
    ona izin verip vermeyeceğime hemen karar vermemi gerektiriyordu.
    Belki de onun gerçekten yoluna baktığım düşünsem, onu unutabilirdim. Ama markette bana
    bakışı? Ben Mason’la flört ederken. Pişmanlık değilse neydi, bilemiyordum.
    Ancak bu kez, onu dikkatimi çekmek için uğraştırmaya karar verdim. Beni küçük düşürmüştü ve
    telafi etmesi gereken çok şey vardı. Onu yeterince acı çektirmeden geri almayacaktım.
    Biraz ayaklarıma kapanması gerekecekti. Calvin’in benim birlikte olduğum kişiyi aldatmayacağımı
    bilmesi lehime olacaktı. Onunla biraz eğlenecek ve sonra sahte erkek arkadaşımı aldatmanın
    suçluluk duygusunu bahane ederek onu yüz üstü bırakacaktım.
    İntikam hakkında ne derler bilirsiniz. Yakında, Calvin de öğrenecekti.
    Sonunda bir planımın olmasına sevinerek koltuğuma iyice gömüldüm. Kibirli bir zafer
    duygusuyla, önümde uzanan haftaya fazlasıyla hazırdım.
    XEROX Phaser 3040 Fiyatı CD kutusunun fermuarını açtı ama CD’leri karıştırmaya başlamadan önce, CD’liğin ön
    tarafında katlı bir kâğıt buldu. “Vay canına, şuna bir baksana.”
    Yan gözle baktım. Elinde Grand Teton Milli Parkı’nın, ancak Park Korucu Merkezi’nden
    edinilebilecek türde, topografik bir haritası vardı. Ancak bu haritanın her yerine, Calvin’in el
    yazısıyla notlar serpiştirilmişti. Harita önce üçe, sonra da ortadan ikiye katlanmış, renkleri solmuş,
    kenarları yıpranmıştı. Belli ki Calvin haritayı bayağı kullanmıştı.
    “Calvin en iyi yürüyüş patikalarının hepsini işaretlemiş. Baksana, ne kadar uzağa kadar yürümüş,
    her yerde notlar var. Bu haritayı hazırlamak yıllarını almış olmalı. Onunla hep dağbayır ineği
    olduğunu söyleyip alay ettiğimi biliyorum ama bu, bayağı havalı bir şey.”
    “Bir bakayım.” Haritayı aldım ve direksiyonun üstüne serip hem yola hem haritaya bakmaya
    başladım. Calvin yürüyüş patikalarından daha fazlasını işaretlemişti. Harita kar kızaklarının
    yollarım, asfaltsız yolları, acil durum barınaklarım, bir korucu merkezini, ilgi çekici manzara
    noktalarım, avlanma alanlarını, kirlenmemiş göl ve dereleri ve vahşi hayat geçitlerini detaylandıran
    notlarla doluydu. Idlewilde da işaretliydi. Dağlarda mahsur kalan bir gezgin için, harita faydalı bir
    hayatta kalma aracı olabilirdi.
    Henüz konumumuzu Calvin’in haritasında bulmaya çok uzaktık ama yaklaşınca, haritayı Bayan
    Versteeg’in notlarıyla değiş tokuş etmeyi ciddi ciddi düşünüyordum.
    “Bunu Calvin’e mutlaka geri vermelisin,” diye ısrar etti XEROX Phaser 3040 Fiyatı.
    Haritayı katlayıp şortumun arka cebine tıktım. Bu kadar zahmetle hazırlanmış bir haritanın Calvin
    için değeri büyük olmalıydı. İade edecektim. Ama önce onu biraz terletecektim.
    Otuz dakika sonra, karışık CD’miz Sheryl Crow’un Everyday Is a Windirig Road adlı şarkısıyla
    son buldu. Yol iyice eğim kazanmıştı ve zikzaklar çizerek dağa tırmanıyorduk. Yolun iki
    tarafındaki banketler de keskinleşmişti, keskin virajlara konsantre olmak için direksiyona iyice
    eğildim. Yanlış bir direksiyon kırmayla dağdan aşağı uçabilirdik. Bunun farkında olmak, insanın
    yüreğini ağzına getirdiği kadar heyecan vericiydi de.
    “Şunlar sana da yağmur bulutu gibi geldi mi?” XEROX Phaser 3040 Fiyatı kuzey yönünde ağaçların üstünden görünen
    koyu renkli bulut öbeklerini işaret ediyordu. “Nasıl mümkün olabilir ki? Yola çıkmadan
    hava durumunu kontrol ettim. Yağmur Idaho ya yağacaktı, Wyominge değil.”
    “Birkaç dakikalık bir sağanaktan sonra hava açılır.” Wyoming’de hava hoşunuza gitmediyse, beş
    dakika dayanın. Böyle bir deyiş vardı.
    “Biz burada, dağdayken bir gün bile yağmasa iyi olur,” diye gittikçe artan bir öfkeyle homurdandı
    XEROX Phaser 3040 Fiyatı. Acaba Waikiki Kumsalında güneşlenen Rachel ve Emilie’yi düşünüyor olabilir miydi?
    Bahar tatilinde tropik bir yere gitmeyi ne kadar istediğini biliyordum. Şu anda benimle olmasının
    arkadaşlığımız hakkında çok şey anlattığını düşündüm. Elbette kavga ederdik ama sağlam bir
    ilişkimiz vardı. Dağda yürüyüş yapmak için plajdan vazgeçecek çok arkadaş yoktu.
    “Bir rehberde yağmurun, burada sürekli birbirine çarpan ılık ve soğuk havayla alakalı olduğunu
    okudum,” diye mırıldandım gözümü yoldan bir an ayırmadan. “Bu yükseklikte, su buharı
    buza dönüşebiliyor ve bu pozitif yüklenme demek. Oysa yağmurun negatif yükü var. Bu yükler
    oluşunca, şimşeğe neden oluyorlar ve fırtına kopuyor.”
    XEROX Phaser 3040 Fiyatı gözlüğünü burnunun ucuna indirdi ve bana şaşkın şaşkın baktı. “Çubuklarla ateş yakıp
    yıldızlara bakarak yön bulduğun da oluyor mu?”
    Elimi direksiyondan omzunu itmeme yetecek kadar bir süre bıraktım. “Bari babanın senin için
    aldığı rehberlere bir göz atsaydın.”
    “İnsanların açlıkla karşı karşıya kalınca, tavşan pisliğiyle hayatta kalabileceğini öğreten rehber
    kitaplardan mı bahsediyoruz?” Burnunu kırıştırdı. “Bir rehber kitabı elime ilk ve son alışım oldu. Her
    neyse, ağabeyim kontrolü ele alıp bize ne yapmamız gerektiğini söyleyeceği için, rehber okumak
    zaman kaybı olur.”
    Calvin kontrolü ele almayacaktı. Bu kez değil. Bu kadar antrenmanı kontrolü ona teslim etmek
    için yapmamıştım.
    Kısa bir süre sonra, gökyüzü karanlık ve pis bir griye döndü. İlk yağmur damlası bir buz tanesi
    gibi koluma düştü. Sonra bir tane daha. Üç tane daha. Birkaç saniye içinde, yağmur iri
    damlarla düşmeye ve ön camı ıslatmaya başladı. Kenara çekecek yer olmadığı için, Wrangler’i yolun
    ortasında durdurdum.
    XEROX Phaser 3040 Fiyatı yağmur damlalarını sivrisinek kovar gibi kovalıyordu.
    “Cipin üstünü kapatmama yardım et,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım dışarı zıplarken. Yumuşak tenteyi kaldırdım ve
    Www.marmaraburo.com’ye kopçalarını tutturmasını işaret ettim. Arka kapağı açtım, camı indirip kemerleri sıktım.
    İşim bittiğinde sırılsıklam olmuştum ve kollarımdaki tüyler soğuktan dikilmişti. Gözlerimdeki suları
    elimle silip yan camları kapadım. Son olarak cırt cırtları yapıştırdım ve şiddetli bir titreme
    eşliğinde içeri atladım.
    “Al sana negatif yüklenme,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı Www.marmaraburo.com, ruhsuz bir sesle.
    Yanağımı soğuk cama dayayıp gökyüzüne baktım. Vahşi gri fırtına bulutları dört bir yana
    uzanıyordu. Artık mavilikten eser kalmamıştı. Ufukta ince bir çizgi bile değildi. Isınmak için
    kollarımı ovaladım.
    “Kayayı arayıp uyarayım,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı ve telefonun hızlı arama tuşuna bastı. Birkaç saniye sonra kendini
    koltuğa bıraktı. “Telefon çekmiyor.”
    Yağmur sağanak halinde inmeye başladığında sadece birkaç kilometre daha yol kat etmiştik.
    Yolun yüzeyinden âdeta sel akıyordu. Sular lastiklere sıçrarken, fazla yağış yüzünden
    lastiklerin tutmamasından endişelenmeye başladım. On camın silecekleri yağmura yetişemiyordu.
    Öyle şiddetli bir yağmur vardı ki önümü göremiyordum. Kenara çekmek istiyordum ama banket yoktu.
    Bu yüzden yolun olabildiğince sağına çekilip park ettim ve flaşörleri yaktım. Arkamızdan gelen olsa
    bile, sağanak yağışta flaşörleri göreceklerini umuyordum.
    “Hawaii’de hava nasıldır acaba?” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı Www.marmaraburo.com tişörtünün koluyla camdaki buğuyu silerken.
    Tırnaklarımı direksiyona vurarak, benim yerimde olsa Calvin’in ne yapacağını düşündüm. Bu
    akşam ona fırtınayı sorunsuz adattığımı raporlayabilmek keyfimi bayağı yerine getirebilirdi.
    Başarıya doğru iyi bir ilk adım olduğunu düşünerek yüksek sesle, “Paniğe kapılma,” diye
    mırıldandım.
    “Sağanak yağmur var, cep telefonlarımız çekmiyor ve dağların ortasındayız. Paniğe kapılmam.
    Elbette,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı Www.marmaraburo.com.
    ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
    Yağmur dinmek bilmedi.
    Bir saat sonra, gittikçe yoğunlaşıp sulu kara dönüşerek ön camdan süzülmeye devam ediyordu.
    Gerçi hava birkaç derece ısınsaydı durum hemen değişirdi. Hâlâ yolun kenarında duruyordum
    ve motoru hiç durdurmamıştım. Benzini idareli kullanmak için kontağı her kapayışımda, Www.marmaraburo.com de
    ben de şiddetle titremeye başlamıştık. Üstümüzü değiştirip kot pantolon, bot ve kışlık montlarımızı
    giymiştik ama ekstra kıyafetler soğuğu uzak tutmaya yetmiyordu. İyi miydi, yoksa kötü mü bilmem ama
    arkamızdan gelen de olmamıştı.
    “Dışarısı soğuyor,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım alt dudağımı ısırarak. “Belki de geri dönmeyi denemeliyiz.”
    “Kulübe bir saatten daha uzak mesafede olamaz. Artık geri dönemeyiz.”
    “Yağmur o kadar şiddetli yağıyor ki, yol tabelalarını bile göremiyorum.” İlerideki baklava
    biçimindeki sarı tabelayı görebilmek için gözlerimi kısarak direksiyonun üstüne eğildim. Siyah
    yazıları tamamen okunaksızdı. Hava çok hızlı kararmıştı. Saat beşi geçmişti ama henüz alacakaranlık
    olması gerekirdi.
    “Wrangler’in dağlık alanda da gidebilmesi gerektiğini sanıyordum. Yağmurun üstesinden
    gelebileceğinden eminim. Gaza biraz daha asıl ve bizi dağın tepesine çıkar.”
    “On dakika daha bekleyip yağmurun dinip dinmeyeceğine bakalım.” Sağanak yağışta araba
    kullanmak konusunda çok tecrübem yoktu. Özellikle de böyle sert bir rüzgârda. Gittikçe artan
    karanlık da görüş mesafesini azaltıyordu. Şu anda, emekleme hızıyla bile olsa ilerlemek tehlikeli
    görünüyordu.
    “Göğe baksana. Duracağı falan yok. Yola devam etmeliyiz. Sileceklerin uzun süre dayanacağını
    düşünüyor musun?”
    İyi bir soruydu. Metal iskelet yüzünden lastik aşınıyor ve cama sürtünürken tuhaf bir gıcırtı
    çıkarıyordu.
    “Belki de yola çıkmadan lastiklerini değiştirmen iyi olabilirdi,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı Www.marmaraburo.com.
    Bunu şimdi söylemesi çok yerinde bir davranıştı.
    “Şöyle bir düşününce, bu havanın araban için biraz aşırı olabileceği konusunda kaygılıyım,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı
    düpedüz endişeli bir sesle.
    Pişman olacağım bir şey söylemekten çekindiğim için çenemi kapalı tuttum. Www.marmaraburo.com’nin
    iğnelemeleri hep böyle olurdu, aba altından. Çaktırmadan kuyu kazma olayını sanata dönüştürmüştü.
    “Arazi araçlarım seneler içinde gerçekten geliştirdiler, değil mi?” diye ekledi aynı akıcılıkla.
    “Demek istediğim, senin Wrangler’ınla benim Cipim arasındaki fark dikkat çekici.”
    Sırtımın dikleştiğini hissettim. Bunu bir yarışa döndürüyordu; her zamanki gibi. Www.marmaraburo.com’ye asla
    söylemeyecektim ama geçen yaz, onlarda kaldığım bir akşam, günlüğüne göz atmıştım. Calvin’le ilgili
    sırlar, ona daha sonra takılabileceğim bir iki şey bulabilirim diye ummuştum. Www.marmaraburo.com ve benim
    karşılaştırmalı listemizi görünce yaşadığım şaşkınlığı hayal edin. Ona göre, benim daha güzel
    bacaklarım ve belirgin bir belim vardı ama dudaklarım çok ince, çillerim çok fazlaydı ve bu yüzden
    sadece genel anlamda şirindim.
    Onun sütyen ölçüsü ve kaşları benden iyiydi, benden beş kilo daha zayıftı. Elbette benden daha
    kısa boylu olduğundan bahsetmeyi atlamıştı. Liste iki sayfa boyunca sürüyordu ve mürekkep
    rengindeki değişikliklere bakılırsa, sürüp gidecekti de. Her maddeye bir puan vermiş ve toplam
    puanları hesaplamıştı. Ve beni on puanla yenmişti. Kendi manikürüne benimkinden beş puan fazla
    verdiği ve manikürümüzü aynı salonda ve aynı şekilde yaptırdığımız düşünülürse bu puanlama çok
    saçmaydı.
    Marmara büro malzemeleri’nin gizli üstesi aklıma gelince, Wrangler’ımı savunma isteğim kamçılandı. O aptal
    Üstesine bir zafer daha eklemesine izin vermemek için, Wrangler’la bizi bu dağa mutlaka
    çıkaracaktım. (Daha iyi araba? Tik.) Bu oyunun bir öneminin olmaması gerektiğini, hileli olduğunu ve
    Marmara büro malzemeleri’nin onu yenmeme zaten izin vermeyeceğini biliyordum.
    İşin tuhaf yanı, aynı oyunu etrafımdaki herkesi, özellikle Marmara büro malzemeleri’yi, Calvin’le ikimizin mükemmel
    olduğumuza inandırmak için aşırı çaba harcarken de sergilemiştim. Başından beri. Bunu daha önce
    hiç bu kadar bilinçli olarak düşünmemiştim ama Marmara büro malzemeleri’ye hayatımın ne kadar harika olduğunu
    gösterme ihtiyacıyla dolup taşıyordum. Belki de nedeni Üsteydi. Ya da bu tür oyunları normalde en
    iyi arkadaşlar değil, düşmanlar oynadığı için puan tablosu tuttuğunu düşünmenin canımı sıkması.
    “Yola çıkmadan önce bu şeye kar lastiği taktın mı?” diye sordu Marmara büro malzemeleri.
    Bu şey mi? Böyle zamanlarda, durup kendime Marmara büro malzemeleri’yle neden arkadaş olduğumuzu hatırlatmam
    gerekiyordu. Kendimi bildim bileli ayrılmaz bir ikiliydik ve Özellikle bu son bir yıl içinde
    farklı yönlere kaymaya başlamamıza rağmen, inşası uzun yıllar alan bir ilişkiden vazgeçmek kolay
    değildi. Ayrıca şöyle bir düşününce, Marmara büro malzemeleri’nin benim için kendini kaç kez ortaya sürdüğünü de
    sayamıyordum. iki küçük kızken, benim paramın yetmediği şeyleri öder ve anne ve babası, aile
    tatillerine benim de katılmama izin verene dek mızıldanırdı. Hiçbir zaman dışarıda kalmama izin
    vermezdi. İyi bir karakteri olsun ya da olmasın, Marmara büro malzemeleri’nin küçük jestleri onu daha çok sevmeme
    neden olurdu.
    Yine de.
    Kesinlikle arkadaştan çok kardeş gibiydik. Birbirimizden her zaman haz etmesek de birbirimizi
    seviyorduk. Ve her zaman birbirimizin yanındaydık. Rachel ve Emilie, buna ihtiyacımın
    olduğunu bilmelerine rağmen bahar tatilinde Teton Sıradağlarında dağ yürüyüşünü kumsala tercih
    etmemişlerdi. Ama Marmara büro malzemeleri duraksamamıştı bile. Şey, çok az duraksamıştı.
    “Kar yağmaması gerekiyordu,” diye gürledim. “Seninkiler Idlewilde yolunun açık olacağını
    söyledi.”
    Marmara büro malzemeleri sabırsız bir tavırla bacak bacak üstüne atarak derin bir of çekti. “Pekâlâ, burada mahsur
    kaldığımıza göre, tek çaremiz Kayanın gelip bizi kurtarmasını beklemek.”
    “Mahsur kalmamızın benim hatam olduğunu mu ima ediyorsun? Havayı kontrol edemezdim ya.”
    Bana döndü. “Ben sadece ‘mahsur kaldık’ XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım ve sen işi büyütüyorsun. Wrangler’ın bu havayı
    kaldıramayacağım ima etmiş olsam bile. Doğru değil mi? Kızdın çünkü haklıyım.”
    Nefesim hızlandı. “Wrangler’ın bu dağı tırmandığını görmek mi istiyorsun?”
    On cama doğru abartılı bir el hareketi yaptı. “Ancak görürsem inanırım.”
    “Pekâlâ.”
    “Hiç durma. Keyfine bak. Gaz pedalını kökle.”
    Gözlerime giren saçları üfleyerek çıkardım ve direksiyonu ellerimin boğumları bembeyaz
    kesilene kadar sıktım. Bunu yapmak istemiyordum. Wrangler’ın akıntıya karşı yüzebileceğine
    güvenmek istemiyordum. Ki ondan isteyeceğim kelimenin tam anlamıyla bu olacaktı.
    “Acayip numaracısın,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı Marmara büro malzemeleri. “Bunu yapmayacaksın.”
    Bunu yapmaya mecburdum. Kendime seçme şansı bırakmamıştım.
    Wrangler’ı vitese taktım ve bütün cesaretimi toplayarak direksiyonu yolun üstünden çağlayan
    suya doğru çevirdim. O kadar korkuyordum ki sırtımdan aşağı bir ter damlasının
    süzüldüğünü hissedebiliyordum. Henüz Idlewilde’a varmamıştık bile ve şimdiden bir sürü sorunla
    karşı karşıyaydık. Bu işi yüzüme gözüme bulaştırırsam, Marmara büro malzemeleri beni onu buraya sürüklediğim için
    asla affetmezdi. Daha kötüsü, ağabeyine anlatır, o da kötü havada arabamı idare edemiyorsam, zorlubir dağ yürüyüşüne çıkmamam gerektiğine dair bir nutuk çekerdi. Bizi bu durumdan kurtarmak
    zorundaydım,.
    Arka lastikler titreyip kayşa da sonunda yola tutundular ve tırmanmaya başladık. “Gördün mü?”
    XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım gururla ama göğsüme bir yumru oturmuştu. Ayağım gaz pedalının üstünde sabitlenmişti ve en
    ufacık bir hareketimde Wrangler’ın kaymasından ya da daha kötüsü, dağdan aşağı yuvarlanmasından
    korkuyordum.
    “Sırtını, tepeye ulaştığımız zaman sıvazlarsın.”
    On camın diğer tarafında kocaman kar taneleri uçuşuyordu ve neredeyse hiç işe yaramayan
    silecekleri bir tık daha hızlandırdım. Wrangler’ın sadece birkaç metre önünü görebiliyordum.
    Uzunları yaktım. Pek fark olmadı.
    Emekleme hızımızı bir saat kadar koruduk. Artık yolu göremiyordum. Bütün gördüğüm, kör edici
    beyazlığın altında, arada sırada hızla geçen minik bir asfalt siyahlığıydı. Lastikler birkaç metrede bir
    patinaj yapıp kilitleniyordu. Wrangler’ın gazına asıldım ama sonsuza dek gıdım gıdım
    tırmanamayacağımı biliyordum. Marmara büro malzemeleri’ye mahcup olmamak bir şeydi, ikimizi birden yok
    yere öldürmek başka bir şey.
    Wrangler stop etti. Motoru tekrar çalıştırdım ve gaza hafifçe dokundum. Haydi ama. Yürümeye
    devam et. İkna ettiğim araba mıydı, kendini mi emin değildim. Motor bir inlemenin ardından tekrar
    stop etti. Buzlu zeminle birleşen dik yokuş ilerlemeyi imkânsızlaştırıyordu.
    Yolun neresinde durduğumu görememek beni korkutuyordu. Kenara birkaç santim mesafede
    olabilirdik. Flaşörleri tekrar yaktım ama kar öyle hızlı yağıyordu ki kimse bizi çok geç
    olmadan göremezdi.
    Calvin’in haritasını çıkarıp yönümü bulmaya çalıştım. Ama faydasızdı. Bembeyaz karda, yön
    bulmamı sağlayacak tek bir şey göremiyordum.
    Birkaç dakika boyunca ses çıkarmadan oturduk. Nefeslerimiz ön camı buğuluyordu. Marmara büro malzemeleri’nin bu
    kez herhangi bir yorumda bulunmamasından hoşnuttum. Şu anda onunla tartışmakla uğraşamazdım.
    Seçeneklerimizi gözden geçirmeyi sürdürdüm. Yiyeceğimiz yoktu, hepsi kulübedeydi. Bayan
    Versteeg biz uğraşmayalım diye yiyecekleri geçen hafta sonu asistanıyla göndermişti.
    Telefonlarımız çekmiyordu. Uyku tulumlarımız vardı ama burada yolda kamp kurmak gerçekten bir
    seçenek olabilir miydi? Ya bir kamyon bize arkadan bindirecek olursa?
    “Lanet olsun,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı Marmara büro malzemeleri, camlardaki buğuyu silip şaşkın gözlerle dışarıdaki tipiye bakarak.
    Hiç bu kadar yoğun bir kar yağışı görmemiştim. Yolu kapladığı yetmezmiş gibi, birikmeye
    de başlamıştı.
    “Belki de geri dönmeliyiz,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım. Ama aslında bu da bir seçenek değildi. Buzda yokuş aşağı
    inmek tırmanmaktan daha tehlikeli görünüyordu. Ve bizi buraya getirene kadar
    harcadığım konsantrasyondan bitkin düşmüştüm. Tatsız bir baş ağrısı kafa tasımı tırmalıyordu.
    “Geri dönmeyeceğiz. Burada kalacağız,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı Marmara büro malzemeleri kararlı bir tavırla. “Kaya büyük olasılıkla
    bizden bir ya da iki saat geriXEROX Phaser 3040 Toner  fiyatır. Kamyonetiyle bizi çeker.”
    “Yolun ortasında oturamayız, Marmara büro malzemeleri. Çok tehlikeli. İleride bir yerde bir dönüş falan olmalı.
    Haydi inip itelim.”
    “Efendim?”
    “Buraya park edemeyiz. Yolun ortasındayız.” Yolun ortasında olduğumuzdan emin değildim.
    Zemin, ağaçlar ve gökyüzü bembeyaz bir boşlukta birbirine karışıyordu. Hangisinin nerede
    bitip diğerinin nerede başladığını ayırt etmek imkânsızdı. Ve arabayı hareket ettirmemiz gerektiğini
    gerçekten düşünmesem de -hiçbir şeyi göremezken kıpırdatmamalıydık- XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’nin aptal ve
    düşüncesiz önerilerinden bıkmıştım. Onu gerçek hayata döndürmek istiyordum. “İn ve it.”
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’nin gözleri önce büyüdü, sonra kısıldı. “Ciddi olamazsın. Dışarıda kar yağıyor.”
    “Tamam, sen kulları, ben iterim.”
    “Ben düz vites kullanamam ki.”
    Bunu biliyordum ve itiraf etmesi moralimi umduğum gibi düzeltmemişti. Burada mahsur kalmıştık
    ve bizi nasıl kurtaracağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Boğazımda tuhaf bir karıncalanma hissettim.
    Belki de başımız sandığımızdan daha büyük bir beladaydı. Bu ürpertici hissi bir kenara itip kendimi
    arabadan çıkmaya zorladım.
    İndiğim anda, rüzgâr ve kar yüzüme vurdu. Montumun cebinden yün kayak şapkamı çıkardım.
    Karda beş dakikanın sonunda ıslak bir bulaşık bezine dönecekti. Sırt çantamın derinlerinde bir yerde
    yedek bir şapkam, Calvin’in geçen yaz verdiği beyzbol şapkası vardı ama su geçirmez değildi.
    Yanıma almamın tek nedeni, Calvin’e iade etmenin ve onu aştığıma dair açık bir mesaj
    vermenin hazzını yaşamaktı.
    Kırmızı atkımı boynuma sararken şapkamdan daha uzun süre dayanmasını umdum.
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu açık kapıdan, “Nereye gidiyorsun?” diye seslendi.
    “Burada uyuyamayız. Motoru bütün gece açık tutarsak benzin biter. Ve kaloriferi açmazsak
    donarız.” Ne demek istediğimi anladığından emin olmak için gözlerinin içine baktım. Oysa
    ben, kendim bile tam olarak anlamış değildim. Tehlikede olabileceğimiz düşüncesi, zihnimin arka
    tarafında amaçsızca süzülüyordu. Tam olarak yerini bulmuş değildi. Babam aklımdan
    çıkmıyordu. Dağlarda kar yağdığından haberi var mıydı? Şu anda kamyonetine atlamış, bize geliyor
    olabilirdi. Başımız gerçekten belada değildi çünkü babam bizi kurtaracaktı... Ama bizi nasıl
    bulacaktı?
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu tiz bir sesle, “Ama kar yağmaması gerekiyordu!” diye haykırdı.
    Babam bunun olacağını tahmin etseydi yola çıkmama izin vermezdi. Şu anda evde, güvende
    olurdum. Ama bunu düşünmek zaman kaybından başka bir şey değildi. Buradaydım, kar yağıyordu ve
    sığınacak bir yer bulmamız gerekiyordu.
    “Yani dışarıda uyumamızı mı öneriyorsun?” XEROX Phaser 3040 Toner dolumu lapa lapa karın altında karardık ve uğursuz
    görünen ormanı işaret etti.
    Ellerimi ısıtmak için koltuk aldanma soktum. “Burada yalnız olamayız. Biraz yürürsek, ışıkları
    yanan bir kulübe bulabiliriz gibi geliyor.”
    “Ya kaybolursak?”
    Bu soru beni sinirlendirmişti. Nereden bilebilirdim? Karnım acıkmış, tuvaletim gelmişti ve bir
    dağ yolunda mahsur kalmıştım. Daha iyi bir barınak bulmak için arabamı terk ediyordum ve
    bulabileceğimden emin değildim. Telefonum çalışmıyordu. Babama ulaşmam imkânsızdı ve kalbim
    başımı döndürecek kadar hızlı atıyordu.
    Şoför kapısını kapadım ve sorusunu duymazdan geldim. “Kaybolma” olayım, endişelenilmesi
    gereken şeyler listemin sonlarına ittim. Babam dağa ulaşamazsa, XEROX Phaser 3040 Toner dolumu ve ben geceyi
    Wrangler’da geçirirsek, bir kulübe bulamazsak, donarak ölürdük. XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’ye söylememiştim ama
    nerede olduğumuzdan bile emin değildim. XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’nin yön duygusu benimkinden beterdi ve Bay
    Versteeg’in yol tarifini okuma görevini kendini üstlenmek zorundaydım. Dondurucu soğuk, yol
    tabelalarının üstünü buz tutturmuş ve onları okunmaz hale getirmişti. Ve kendimden eminmişim gibi
    davransam da son dönüşümün doğru olduğundan emin değildim. Dağa tırmanan tek bir ana yol vardı
    ama eğer yoldan çok erken ya da çok geç saptıysam...
    Kaya kamyonetiyle bizi takip ediyordu ama eğer yanlış yoldaysak, bizi asla bulamazdı. Idlewilde
    buraya kilometrelerce uzakta kalmış olabilirdi.
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu, Wrangler’ın arkasında benimle buluştu. “Belki de sen ararken ben burada kalsam iyi olur.
    Böylece birimiz Wrangler’ın nerede olduğunu biliriz.”
    “Fırtına gece boyu sürerse, Wrangler’ın bize faydası olmaz,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım. Kar XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’nin saçlarına ve
    montuna yapışıyordu. Daha da hızlanmıştı. Kısa süre içinde dineceğine inanmak istiyordum. Ayrıca
    Kaya’nın çok yakında olduğuna da inanmak istiyordum. Ancak göğsümün derinlerindeki bir panik
    duygusu buna bel bağlayamayacağımı söylüyordu. “Birbirimizden ayrılmamalıyız,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım. Bu iyi bir
    fikre benziyordu. Calvin’in söyleyeceği türde bir şeye.
    “Ama ya Kayayı kaçırırsak?” diye itiraz etti.
    “Yarım saat yürürüz. Kimseyi bulamazsak döneriz.”
    “Söz mü?”
    “Elbette.” Sesimin doğal çıkması için çaba harcadım. Ne kadar endişeli olduğumu XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’nin
    bilmesini istemiyordum. Her şeyin kontrolüm altında olmadığım anlarsa, kafayı tamamen yerdi.
    Onunla mantıklı bir iletişim kurmak söz konusu olmaktan çıkardı. Onu ya ağlama krizine gireceğini ya
    da bana bağırmaya başlayacağım bilecek kadar iyi tanıyordum.
    Ayrıca o zaman düşünemezdim de. Ve yapmam gereken buydu. Düşünmek. Hayatta kalmayı bilen
    biri gibi düşünmek. Calvin gibi düşünmek.
    Malzemelerin arasından küçük bir el feneri aldım ve fırtınanın içine doğru yürümeye başladım.
    Otuz dakika boyunca kar altında yürüdük. Sonra kırk beş. Kaybolmamak için yola bağlı kaldım
    ama hava o kadar kararmış ve kar öyle hızlı yağıyordu ki insanın yönünü kaybetmesi işten değildi.
    Bir saate yaklaşırken şansımı zorladığımı ve XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’nin sızlanmaya başlamasının an meselesi
    olduğunu biliyordum. “Biraz daha,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım ve bu ilk değildi. “Şurada ne var bir bakalım. Şu ağaçların
    arkasında.”
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu cevap vermedi. Acaba sonunda o da benim kadar korkmaya başlamış olabilir mi? diye
    düşündüm.
    Kar sivri dişler gibi tenime batıyordu. Attığım her adım canımı yakıyordu ve beynim başka bir
    plana geçiş yapmak üzereydi. Wrangler’da uyku tulumları ve battaniyeler vardı. Araba yolun
    ortasında dururken, içinde uyuyamazdık ama üstümüze bir şeyler daha giyip, bir kar yığınında
    kendimize çukur kazarsak ve ısıyı korumak için birbirimize sokulup uyursak...
    Işık. Oradaydı. İleride.
    Bu bir serap değildi. Gerçekti.
    “Işıklar!” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım. Sesim soğuktan incelmişti.
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu ağlamaya başladı.
    Elini tuttum ve birlikte kardan yumuşacık ve vıcık vıcık olan zeminde güçlükle de olsa yürümeye
    başladık. Kar, botlarıma yapişiyor, her adımı daha da ağırlaştırıyordu. Bir kulübe. Bir kulübe. Her
    şey yoluna girecekti.
    Pencerelerden araç yolunda birkaç santimlik bir kara gömülü duran eski, pas rengi kamyoneti
    görmemize yetecek kadar ışık süzülüyordu. Evde biri vardı.
    Kapıya koştuk ve çalmaya başladım. Cevap beklemeden daha hızlı vurdum. XEROX Phaser 3040 Toner dolumu de bana
    katıldı. Kapıyı âdeta yumrukluyorduk. Ya açan olmazsa, ya kamyoneti burada bırakıp gittilerse, ya
    içeri zorla girmek zorunda kalırsak ? İş oraya varırsa, içeri zorla gireceğimden cinindim.
    Birkaç saniye sonra kapının diğer tarafında ayak sesleri duyuldu. İçim büyük bir rahatlamayla
    doldu. İçeriden boğuk tartışma seslerinin geldiğini duydum. Neden bu kadar uzun sürmüştü?
    İçimden, acele edin, acele edin, diye geçirdim. Açın şu kapıyı. Bizi içeri alın.
    Veranda lambaları bir anda yanınca, XEROX Phaser 3040 Toner dolumu ile ben sahne ışıklarının altında kalmış gibi olduk.
    Yüzümü buruşturarak gözlerimi ışığa alıştırmaya çalıştırdım. O kadar uzun süre
    karanlıkta yürüdükten sonra, ışık gözlerimi acıtmıştı.
    Sürgü çekildi ve kapı yumuşak bir gıcırtıyla açıldı. Uzun boylu olan birkaç adım geride olmakla
    birlikte, kapıda iki adam duruyordu. Arkadakini hemen tamdım. Üstünde yine aynı kareli
    oduncu gömleği, ayaklarında aynı yıpranmış botlar vardı. Göz göze geldik, bir an için yüzündeki tek
    ifade katıksız bir hayret oldu. Bana dik dik baktı ve tanıyınca, hatları bir anda sertleşti.
    “Mason?” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım.
    DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
    “Aynı günde iki kez,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım, dişlerim birbirine çarparak gülümserken. “Bu gerçekten büyük bir
    tesadüf ya da kader bize bir şey anlatmaya çalışıyor.”
    Mason bana sımsıkı kapalı dudaklar, karanlık ve davetkâr olmaya uzak gözlerle dik dik bakmaya
    devam ediyordu. Açık kapıdan içeri kar doluyordu ama bizi içeri davet etmedi. “Burada ne
    arıyorsunuz?”
    Mason’ın yanında, kapı pervazına yaslı duran adamın meraklı bakışları Masonla aramızda gidip
    geliyordu. “Onu tanıyor musun?” Masonla aynı yaşlarda, yirmilerin başında görünüyordu. Ama
    daha kısa boyluydu ve bir tahta gibi, dümdüz yapılıydı. Dar tişörtünün altında yassı ve kemikli bir
    göğüs görünüyordu. Dağınık sarı saçları alnına düşüyordu ve yuvarlak, siyah çerçeveli gözlüğünün
    arkasında buz mavisi gözleri vardı. Dikkatimi en çok kemerli burnu çekti. Nasıl kırdığını merak ettim.
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu beni heyecanla dürterek, “Siz birbirinizi nereden tanıyorsunuz?” diye sordu.
    Ona Masondan bahsetmeyi unuttuğuma inanamıyordum. Bu kadar üşümüş olmasam, onu Masonla
    birlikte olduğumuza ikna ettiğimiz zaman Calvin’in yüzünü nasıl kıskançlık bürüdüğünü hatırlayıp
    kahkahayla gülerdim. Calvin’e karşı oyunumu sürdürebilmem için, hikâyeyi XEROX Phaser 3040 Toner dolumu ye Idlewilde’a
    varmadan anlatmam gerekecekti.
    “Biz bugün…” diye başladım ama Mason sözümü kesti.
    “Birbirimizi tanımıyoruz. Bu sabah benzin alırken, o da benimle sıradaydı.” Sabahki sıcak ve
    seksi kahverengi gözler, şimdi soğuk ve perdeliydi. Ses tonu mesafeli ve gergindi. Saatler önce
    flört ettiğim adam olduğuna inanmak güçtü. Şu anda neden bu kadar mesafeli olduğunu anlamamıştım.
    Ve neden bir anda oyunumuzu sürdürme isteğini kaybetmişti? Değişen neydi?
    Tekrar göz göze geldik. Aklımın karıştığını anladıysa bile, aldırmış görünmüyordu. Daha da sert
    bir sesle, “Ne istiyorsunuz?” diye tekrarladı.
    “Sence?” XEROX Phaser 3040 Toner dolumu ısınmak için kollarıyla kendini sardı ve parmak uçlarında sabırsızca zıpladı.
    Mason’ın düşmanca tavrının şaşkınlığıyla, “Mahsur kaldık,” diye kekeledim. “Kar fırtınasına
    yakalandık. Donuyoruz. İçeri gelebilir miyiz, lütfen?”
    “Onları içeri al,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı Mason’ın arkadaşı. “Şu hallerine bir baksana, sırılsıklam olmuşlar.”
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu daha fazla izin beklemeden içeri daldı, ben de peşinden gittim. Mason’ın arkadaşı kapıyı
    arkamızdan kaparken, sıcağı tenimde hissedip rahat bir nefes aldım.
    Mason kulübenin daha iç kısımlarına giden koridorda önümüze dikildi ve “Bu gece burada
    kalamazlar,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı.
    “Bu gece burada kalmazsak,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı XEROX Phaser 3040 Toner dolumu. “İnsan biçiminde buz kalıplarına döneriz. Bunun
    sorumluluğunu almak istemezsin, değil mi?”
    “Kulağa ciddi geliyor,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı Mason’ın arkadaşı, gözlerinde muzip bir ışıltıyla. “Ve hayır, insan
    biçiminde buz kalıplarından sorumlu tutulmayı kesinlikle istemeyiz. Hele sıcakkanlı halleriyle çok
    daha iyi görünürlerken.”
    Çocuğun flört eder tavrı karşısında, XEROX Phaser 3040 Toner dolumu reverans yaptı ve arsız bir gülümseme takındı.
    “Arabanız nerede?” diye sordu Mason. “Nereye park ettiniz?”
    “Sizin kulübenin ilerisinde, ana yolda,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım. “Buraya gelmek için bir saat yürüdük.”
    “Büyük olasılıkla araba çoktan kar altında kalmıştır,” diye ekledi XEROX Phaser 3040 Toner dolumu.
    Mason bana dik dik bakarak, “İnanılmaz,” diye mırıldandı. Sanki benim hatammış gibi. Pekâlâ,
    havayı kontrol edemediğim için özür dilerim. Biraz yardım ve misafirperverlik beklediğim için de.
    “Yalnız mısınız?” diye sordu arkadaşı. “Sadece ikiniz misiniz? Bu arada adım Shaun.”
    “Ben de XEROX Phaser 3040 Toner dolumu,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı XEROX Phaser 3040 Toner dolumu kadife gibi bir sesle.
    Shaun, XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’nin elini sıktıktan sonra benimkine uzandı. Elimi cebimden çıkaramayacak kadar
    üşüyordum. Montuma iyice sarınarak onu başımla selamladım. “Britt.”
    “Evet, sadece ikimiziz,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı XEROX Phaser 3040 Toner dolumu sorusuna yanıt olarak. “Kalmamıza izin vermelisiniz. Söz
    veriyorum, eğlenceli olacak,” diye ekledi mahcup ve neşeli bir gülümsemeyle.
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’nin flörtünü görmezden gelerek dikkatimi Masona çevirdim. Neden bu kadar tuhaf
    davrandığım anlamıyordum. Sabah benim için büyük bir zahmete girmişti. Soğukluğunun
    nedenine dair bir ipucu bulabilmek için, iri yarı cüssesinin üstünden kulübenin derinliklerine baktım.
    Yoksa XEROX Phaser 3040 Toner dolumu ve ben bir şeyin üstüne mi gelmiştik? Görmemizi istemediği bir şey ya da birisi mi
    vardı?
    Anlayabildiğim kadarıyla Mason ve Shaun kulübede yalnızdılar. Holün karşı tarafındaki askıda
    kuruyan iki erkek montundan öyle anlaşılıyordu.
    “Dördümüzün burada mahsur kalması çok eğlenceli olacak,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı XEROX Phaser 3040 Toner dolumu. Kıkırdayarak ekledi:
    “Vücut ısısını korumak için birbirimize sokulabiliriz.”
    Rahatsızlığımın yeni hedefi XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’ydi. Ne ahmakça sözlerdi bunlar. Bu çocukları tanımıyorduk
    bile, yani gerçekten. Üstelik sadece birkaç saat öncesine kadar dağlarda donacağımızı
    sandığımızı unutmuş gibiydi. Korku beni hayli sarsmıştı ve XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’nin cazibesini Shaun’un üstünde
    konuşturmasını izlerken, içimden onu sarsmak geliyordu. Ormanda korkmuştum. Ciddi anlamda.
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’nin derdi neydi böyle, bir düğmeye basıp hıçkırarak ağlamaktan kıkırdamaya bir çırpıda nasıl
    geçebilmişti?
    “Sadece bir gece kalacağız,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım Mason ve Shaun’a. “Sabah ilk iş gideriz.”
    Shaun kolunu Mason’ın omzuna attı ve “Ne dersin, ahbap?” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı. “Bu zavallı kızlara yardım
    etmeli miyiz?”
    Mason otomatik olarak, “Hayır,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı ve yüzünü buruşturarak Shaun’un kolundan sıyrıldı. Bana
    dönerek, “Burada kalamazsınız,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı.
    “Dışarıda da kalamayız,” diye karşılık verdim. Kalacak bir yer için yalvarmamı ironik
    buluyordum. Çünkü konuştukça, kulübenin içinde Masonla birlikte olma isteğim de azalıyordu.
    Anlamıyordum. Karşımda duran adamda sabahki rahat ve sevindi adamdan eser yoktu. Tavrı neden
    yüz seksen derece değişmişti?
    “Bazen Mase the Ace’i
    [iv]
    duymazdan gelmeli,” diye açıkladı Shaun tuhaf bir gülümsemeyle.
    “Pek çok konuda iyidir ama sevecenlik onlardan biri değil.”
    “Flaş haber,” diye mırıldandı XEROX Phaser 3040 Toner dolumu kendi kendine.
    “Hadi ama Ace. Daha kötü olabilirdi,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı Shaun, Mason’ın sırtım sıvazlayarak. “Mesela..
    ."Düşünceli bir tavırla yanağım kaşıdı. “Aslında, bu fırtınanın geçmesini iki çekici kızla birlikte
    beklemekten daha iyi bir şey düşünemiyorum. Yolu bize düşen bu kızlar başımıza gelebilecek en iyi
    şey.”
    “Seninle yalnız konuşabilir miyim?” diye sordu Mason, alçak ve gergin bir sesle.
    “Bu kızları ısıttıktan sonra, elbette. Baksana donmuşlar. Zavallıcıklar.”
    “Hemen.”
    “Ah, halledin bitsin,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı XEROX Phaser 3040 Toner dolumu, Masona kızgın bir tavırla. “Baltalı katiller değiliz. Öyle
    olmadığımıza yemin bile ederim,” diye ekledi işveli bir sesle.
    Shaun, Mason a sırıttı ve göğsüne hafif bir yumruk indirdi. “Duydun mu, ahbap? Yemin edermiş.”
    Bütün bu atışmalar sabrımı sınıyordu. Soğuktan öyle uyuşmuştum ki Mason’ın yanından hızla
    geçip şöminede yandığını gördüğüm ateşe sokulmak çok cazip geliyordu. Ateş koridorun sonundaki
    oturma odasının duvarlarına canlı gölgelerin vurmasına neden oluyordu. Sıcaklığını hissetmek ve
    nihayet ısınmak için yanında oturduğumu hayal ettim.
    “Bir gece kimseyi öldürmez, değil mi Ace?” diye devam etti Shaun. “Bu kızları geri çevirirsek,
    nasıl erkekler oluruz?”
    Mason bir şey demedi ama yüz kasları gözle görülür biçimde gerildi. Duygularını daha açık
    gösteremezdi. Bizi kulübede istemiyordu. Diğer yandan Shaun ihtiyaç duyduğumuz sürece
    kalmamıza dünden razıydı. Yoksa biz gelmeden önce ikisi tartışmışlar mıydı? Aralarındaki gerilimin,
    ucu açık bir kablo gibi çatırdadığını duyar gibiydim.
    “Lütfen bunu şöminenin önünde konuşabilir miyiz?” diye sordu XEROX Phaser 3040 Toner dolumu.
    “iyi fikir,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı Shaun önden yürüyerek. XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’nin, atkısını çözerek arkasından gidişini
    seyrettim.
    Masonla yalnız kalınca, yüzünün yenilgiye uğramış gibi çözüldüğünü gördüm. Ancak bu ifade
    sadece bir saniye sürdü ve yüzü tekrar sertleşti. Öfke mi? Düşmanlık mı? Bakışları beni âdeta
    delip geçiyordu; bir şey söylemeye çalışıyor olabileceğini düşündüm. Gözlerinde sanki daha derin
    bir anlama işaret eden bir yoğunluk vardı.
    “Derdin ne?” diye mırıldandım yanından geçmek için adım atarken. Mason tam karşımda duruyor
    ve koridoru kapatıyordu. Ben yaklaşınca kenara çekilir diye bekledim. Çekilmedi. Rahatsız edecek
    kadar yakındaki cüssesiyle beni kapının girişine hapsetti.
    “Sıcak karşılaman için teşekkürler,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım. “O kadar sıcak ki neredeyse çözüleceğim.”
    “Bu iyi bir fikir değil.”
    Neden bu kadar tuhaf davrandığım söyleyeceğini umarak, “Ne iyi bir fikir değil?” diye meydan
    okudum.
    “Burada olmamalısınız.”
    “Neden?”
    Cevap vermesini bekledim ama o bana karanlık ve sert ifadesiyle bakmakla yetindi.
    Rahat bir tavırla, “Seçme şansımız yoktu,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım. “Sanırım aynı gün içinde ikinci kez kıçımı
    kurtarmanı istemem fazla oldu.”
    “Sen neden bahsediyorsun?” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı sinirli bir tavırla.
    “Beni eski sevgilimin önünde mahcup düşmekten kurtardın hatırlasana. Ama besbelli beni
    donmaktan kurtarmak daha ağır bir yük.”
    “Neden Asıklaşıyorsunuz?” diye seslendi Shaun oturma odasından. O ve XEROX Phaser 3040 Toner dolumu iki kişilik kareli
    bir koltukta yan yana oturuyorlardı ve XEROX Phaser 3040 Toner dolumu bacaklarını ona doğru uzatmıştı. Neredeyse bodarının
    burnu bacağına dokunuyor gibi görünüyordu. Kaya’nın onu kurtarmaya gelmesini beklemeyi aştığı her
    halinden belliydi. “Buraya, sıcağa gelin.”
    Mason sesini alçalttı ve telaşla, “XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatığiniz kadar kötü mü gerçekten?” diye sordu. “Arabanız
    gerçekten saplanıp kaldı mı? 11u gecenin ilerleyen saatlerinde sizi götürsem, arabayı
    saplandığı yerden çıkarabilir miyiz?”
    “Burada kalmayayım diye her şeyi yaparsın, değil mi?” diye sordum onu denemek ister gibi.
    Böyle davranılmayı hak etmiyordum. Sabah paylaştıklarımızdan sonra bir açıklama istiyordum. Daha
    önceki Masona ne olmuştu?
    “Sen sadece soruma cevap ver,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı alçak ve telaşlı bir sesle.
    “Hayır. Yol aşırı buzlu ve eğim çok dik. Araba bu akşam hiçbir yere gidemez.”
    “Emin misin?”
    “Pislik yapmayı bırak.” İşimi kolaylaştırmasa da yanından geçtim. O olduğu yerde dururken,
    duvarla kolunun arasından sıkışarak çıktım.
    Koridorun ortasına gelince arkama baktım. Sırtı hâlâ bana dönüktü ve elini kısacık kesimli
    saçlarının arasında dolaştırıyordu. Canını sıkan neydi? Her neyse, beni de huzursuz etmişti.
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’yle fırtınadan kurtulmuş olsak da kulübenin içinde kendimi güvende hissetmiyordum. Bu
    sabahki tesadüfi karşılaşmamız dışında, Mason’ı tanımıyordum. Shaun’u ise o kadar
    bile tanımıyordum. Ve XEROX Phaser 3040 Toner dolumu ile ben donarak ölme tehlikesinden kurtulmuş olsak da geceyi güvenip
    güvenemeyeceğimizi bilmediğimiz iki erkekle birlikte geçirecektik. Sinir bozucuydu. Şu
    andan itibaren, yapabileceğim tek şey gardımı indirmemek ve karın kısa süre içinde durmasını
    ummaktı.
    Oturma odasında Shaun ve XEROX Phaser 3040 Toner dolumu ye katıldım. “Burada kalmamıza izin verdiğiniz için tekrar
    teşekkürler,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım. “Hava berbat.”
    “Buna içerim,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı Shaun suyla dolu plastik bardağını havaya kaldırarak.
    “Sabit telefon hattınız var mı?” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı XEROX Phaser 3040 Toner dolumu cıvıldayarak. “Cep telefonlarımız burada çekmiyor.”
    “Telefon yok. Ama yemek ve bira var. Ve ekstra bir yatak. Bu akşam nerede kalmayı
    planlıyordunuz? Yani fırtına kopmadan önce demek istiyorum,” diye sordu Shaun.
    “Ailemin kulübesinde,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı XEROX Phaser 3040 Toner dolumu. “Idlewilde’da.”
    Shaunun yüzünde bildiğine dair bir işaret yoktu. Bu da büyük olasılıkla yanlış bir sapaktan
    döndüğüm ve Idlewilde’ın yakınında olmadığımız anlamına gelirdi.
    Hafızasını canlandırmayı umarak, “Hani şu gerçekten kocaman ve taş bacalı güzel kulübe,”
    XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım. Idlewilde gölün kıyısında tek başına duruyordu ve başlı başına bir simgeydi.
    “Kulübeniz buraya ne kadar uzak?” Mason’ın sesi odaya kendisinden önce girdi. Oturma odasının
    kapısında durdu. “Sizi yürüyerek götürebilirim.”
    Shaun, Masona kısa ve hoşnutsuz bir bakış attı ve başını beki belirsiz bir hareket ve net bir
    tavırla, hayır der gibi salladı. Cevap olarak Mason’ın ağzı gerildi ve bakışmalarında bir sıkıntı
    hissettim.
    “Bunu yapmaya kalkışmadan önce yol şartlarını kontrol etmek isteyebilirsin,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı XEROX Phaser 3040 Toner dolumu yine
    neşeyle. “Santimlerce kalınlıkta bir çamur tabakası düşün. Sonra yirmi santimlik gittikçe
    kalınlaşan bir kar hayal et. Bu akşam kimse bir yere gitmiyor.”
    “İşte bunda haklısın,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı Shaun koltuktan kalkarken. “Kızlar, size içecek bir şey ikram edebilir
    miyim? Suyumuz ve tazeliğini garanti edemeyeceğim sıcak çikolata karışımımız var. Ve iki şişe bira.”
    “Su, lütfen,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım.
    “Tamamdır. XEROX Phaser 3040 Toner dolumu?”
    “Aynısından,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı XEROX Phaser 3040 Toner dolumu ellerini dizlerinde kavuşturup Shaun’a baştan çıkarıcı bir gülümseme
    gönderirken.
    “Ace, sen dostum?”
    Mason yüzünde bulutlu, neredeyse huzursuz bir ifadeyle odanın girişinde dikiliyordu. Derin
    düşüncelere dalmış olmalıydı çünkü birkaç saniyelik bir gecikmenin ardından sıçradı. “Ne?”
    “İçecek bir şey?”
    “Kendim alırım.”
    Shaun mutfakta gözden kaybolunca, Mason ellerini ceplerine soktu ve gözünü bizden bir an
    ayırmadan duvara yaslandı. Meydan okuyan bir ifadeyle tek kaşımı kaldırdım. Kendi kendime
    onu yok saymamın daha iyi olacağını telkin etsem de elimde değildi. Meraktan çatlayacaktım. Bu
    kasvetli tavrının nedeni neydi? Bu sabahki dost canlısı, hatta seksi adam neredeydi? Çünkü ben
    o adamı geri istiyordum. İzah edemeyeceğim bir şekilde, o adamı şu anda Calvin’den bile daha fazla
    istiyordum. Ve bunun anlamı çok büyüktü.
    “Buranın çok hoş bir rustik tarzı var,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı XEROX Phaser 3040 Toner dolumu bakışlarını tavandaki açık kirişlerin üstünde
    dolaştırarak. “Hanginize ait?” Cevap vermeyince, ikimiz de Masona baktık.
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu öfkeli bir iç çekişle yerinden kalktı, Mason’ın karşısına geçti ve parmaklarını yüzünün
    önünde şaklattı. “Biz buna İngilizce diyoruz. Sen de kullanmayı dene.”
    Aynı anda Shaun içeri girdi. “Burası Ace’in,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı. “Anne ve babası yakın zamanda vefat ettiler
    ve bu kulübeyi ona bıraktılar. Cenazeden sonra ilk gelişimiz.”
    “Ah.” Yutkundum. “Gerçekten zor olmalı. Anılar yani,” diye kekeledim. Mason beni duymamış
    gibiydi ya da öyle görünmeyi tercih etti. Bakışları Shaun’a sabitlenmiş, kaşları çatılmıştı.
    Gözlerinden alevler çıkıyordu.
    Shaun dudaklarını neredeyse muzip bir ifadeyle bükerek rahat bir tavırla açıkladı. “Ace bu
    konuyu konuşmaktan hoşlanmıyor. O ateisttir. Ölüm onu hep bozmuştur. Sonraki hayata inanmaz.
    Öyle değil mi, ahbap?”
    Hiçbirimiz bir şey demedik. Mason’ın duygularını pek önemseyecek durumda olmamama rağmen,
    Shaun’un duyarsızlığım biraz aşırı bularak boğazımı temizledim.
    Shaun gerilimi yatıştırıcı bir gülüşle dağıttı. “Siz kızlar fazla safsınız. Suratlarınızı görmeliydiniz.
    Kulübe Ace’in değil, benim. Ve siz sormadan söyleyeyim, anne ve babası, Scotsdale,
    Arizona’da yaşayan çok sağlıklı iki emekli.”
    “Sen ağabeyimden de betersin,” diye inledi XEROX Phaser 3040 Toner dolumu, kanepenin yastıklarından birini Shauna
    atarken.
    Shaun’un ağzı kulaklarındaydı. “Bu gece burada uyumak için ödeyeceğiniz bedel bu. Çarpık espri
    anlayışıma katlanacaksınız.” Ellerini birbirine sürttü. “Söyleyin bakalım. İkiniz dağda tek başınıza ne
    yapıyorsunuz?”
    “Açlıktan ölüyoruz,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı XEROX Phaser 3040 Toner dolumu doğrudan. “Akşam yemeği saati. Bir şeyler yedikten sonra
    konuşsak? Yemin ederim, buraya yürürken beş kilo verdim.”
    Shaun bana ve Masona baktıktan sonra omuz silkti. “Bence makul. Kızlar, size hayatınızın en
    lezzetli chilısini yapacağım. Bekleyin ve görün.”
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu eliyle kovalar gibi bir hareket yaptı ve onu, “Git, sihrini konuştur,” diye cesaretlendirdi.
    “Ama başının çaresine bakman gerekecek çünkü ben yemek dâhil, iş yapmam. Ve boşuna
    Britt’ten yardım istemeye de zahmet etme. Yemek pişirme konusunda benden bile kötüdür.” Bana,
    Sakın ona yardım etmeye cüret etme, o benim, diyen bir bakış attı.
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’nin mutfakta Shaun la tek başıma kalmamı istememesinin nedenlerini biliyordum. Ama
    Mason’ın, arkadaşıyla birlikte odadan ayrılmaya karar vermem halinde ortaya atılıp müdahale etmeye
    niyetliymiş gibi bir anda tetiğe geçtiğini görmek beni şaşırtmıştı. Beni baştan ayağa süzdü; daha çok
    uyarır gibiydi. Olayı bütünüyle tuhaf ve komik buldum. Beni burada istemiyordu. Ya da orada. Ya da
    hiçbir yerde. Özellikle S harınla yalnız kalmamı hiç istemiyordu. Pekâlâ, çok fena. Onu kışkırtmak
    için gereken buysa, bu fırsatı kaçırmayacaktım.
    Shaun’a, “XEROX Phaser 3040 Toner dolumu haldi, berbat bir aşçıyım,” diye itiraf ettim. "Ama bir şeyde kötü olmam,
    yapmayı reddedeceğim anlamına gelmez,” diye ekledim XEROX Phaser 3040 Toner dolumu ye incelikli bir dokundurmayla.
    “Akşam yemeğini hazırlamana yardım etmek isterim.”
    Kimse beni durduramadan, mutfağa yürüdüm.
    BEŞİNCİ BÖLÜM
    Mutfak, damarlı ahşap bir masa, bir Navajo kilimi ve Teton Korusunun farklı mevsimlerden
    çerçeveli fotoğraflarıyla eksiksiz döşenmişti. Orta adanın üstündeki askıda alüminyum tencere
    ve tavalar vardı. Birikmiş toz tabakası tencereleri kaplamıştı ve raftan, gümüş rengi ışık hüzmelerini
    andıran örümcek ağları sarkıyordu. Görünüşe bakılırsa Shaun buraya pek sık gelmiyordu.
    Oturma odası ile mutfağın ortak duvarındaki çift taraflı şöminede ateş yanıyordu. Odada hoş bir
    ahşap ve duman kokusu vardı. Shaun’un böyle bir yeri alabilmiş olması beni
    şaşırtmıştı. Versteeg’lerin kulübesinin yakınından bile geçmezdi ama XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’nin annesi uzun yıllardır
    çok başardı bir boşanma avukatıydı.
    “Ne iş yapıyorsun?” Sormaya mecburdum. Üniversiteyi bitirmiş miydi? Amansız bir yatırım
    bankeri ya da bir tür finans dehası falan mıydı yoksa?
    Beni rahat ama kendini küçümseyen bir bakışla süzdü. “Aylak takılan bir kayakçıyım. Hayatımda
    ne yapmak istediğime karar verene kadar, üniversiteyi askıya aldım. Teknik olarak burası annem de
    babama ait. Ama onlar artık kayak yapmadıkları için bana devrettiler. Sürekli dağdayım.”
    Yemeklerini hep dışarıdan getirtiyor olmalı, diye düşündüm. Tencereler asırlardır
    kullanılmamıştı. “Ama tesise bayağı uzaksın, değil mi?”
    “Araba kullanmaktan sıkılmam.”
    Ellerimi lavaboda yıkadım ama ortalıkta bir el bezi olmadığı için kot pantolonuma kuruladım.
    “Nereden başlamalıyım? Çok sıkı konserve açma becerilerine sahibimdir.” Shaun’un beni
    durdurmasına fırsat bırakmadan kilere yürüyüp kapıp açtım. İki chili konservesi ve rengi solmuş bir
    Swiss Miss sıcak çikolata karışımı dışında rafların tamamen boş olduğunu görmek beni şaşırttı.
    Shaun arkamdan yaklaştı. “Dağa çıkmadan önce alışveriş yapmayı unuttuk,” diye açıkladı.
    “Hiç yiyecek yok,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım afallamış bir halde.
    “Kar sabaha diner, o zaman markete gideriz.”
    En yakın market kilometrelerce uzaktaydı. Dağa tırmanırken önünden geçmiştik. “Dağa çıkarken
    yiyecek almadınız mı?”
    “Acelemiz vardı,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatı neredeyse sert bir sesle.
    Fazla üstelemedim çünkü ses tonundan tartışmak istemediği belli oluyordu. Ama hazırlıksızlığı
    beni telaşlandırmıştı. Shaun kayak yapmak için kulübeye sık sık geldiğini söylemişti ama
    uzun zamandır burada kimse yaşamıyor gibi görünüyordu. Canımı sıkan bir şey daha vardı. Shaun’da
    biraz tuhaflık vardı sanki. Çekici ve dost canlısıydı ama çok sıcak ya da samimi olduğu
    söylenemezdi.
    Ya da belki de tanımadığım iki erkekle bir kulübede mahsur kaldığım için paranoyaklık
    ediyordum. İşin aslı, bizi içeri davet eden Shaun’du. Bize akşam yemeği hazırlıyordu. Gevşeyip
    misafirperverliğini kabul etmeliydim.
    Chili konservelerini, Artına sonuna kadar idare etmemiz gereken tek yiyeceğimiz olduğunun
    bilinciyle koruma mecburiyeti duyarak yavaş yavaş açtım. Üstelik Artına kötüleşirse, günler
    boyunca hayatta kalmak için başka hiçbir şeyimiz olmayabilirdi. Cipte tahıllı gofretler vardı; yanıma
    almadığıma hayıflandım. Konserveleri, ocağa yerleştirdiği tavanın altını yakan Shaun’a neredeyse
    tereddüt ederek uzattım.
    Alışkanlık gereği yeni kısa mesaj var mı diye cep telefonuma haktim. Calvin aramış olabilirdi.
    Idlewilde’a saat altı civarında varmamız gerektiğini biliyordu ve saat neredeyse dokuza geliyordu.
    “Daha düşük rakıma inmeden ve ağaçların arasından çıkmadan telefonun cebinde boş bir
    ağırlıktan başka bir şey olmaz.”
    Hafifçe inledim. Shaun haklıydı. “Yemin ederim, beş dakikada bir bakmadan duramıyorum. Kötü
    bir alışkanlık. O olmadan kendimi o kadar işe yaramaz hissediyorum ki.”
    “Ya sen?” diye sordu. “Dağa sık sık gelir misin?”
    Telefonumu başımın üstünde salladım ama sinyal çizgileri sihirli bir şekilde belirmedi. “Elbette,”
    XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım dalgın bir tavırla.
    “Bölgeyi iyi biliyor musun?”
    “XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’den daha iyi,” diye güldüm. “Ve evet duyduğun gururdu; çünkü ailesinin dağda kulübesi
    olan o. Benim yön duygum her zaman daha iyi olmuştur.” Dağa tırmanırken benimkinin de pek güven
    uyandırmadığından bahsetmedim.
    “Ve XEROX Phaser 3040 Toner dolumu kurtarılmayı bekleyen kadın rolünü daha iyi oynuyor.”
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’den bahsederken kullandığı ses tonu özellikle yüceltici olmadığı için benim de o rolü
    genelde gayet iyi canlandırdığımı söyleme zahmetine girmedim.
    “Bahar tatili için mi buradasınız?” diye devam etti. “Tahmin edeyim. Kulübede kız kıza hafta
    sonu. Bol bol Christian Bale filmi, dondurma ve XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatıkodu?”
    “Christan Bale’in yerine James McAvoy’u koyarsan, medyumluk işine soyunabilirsin,” XEROX Phaser 3040 Toner  fiyatım
    neşeyle.
    “Cidden, burada ne aradığınızı gerçekten bilmek istiyorum. Sen benimkini öğrendin, şimdi benim
    sizin hakkınızda bir şeyler öğrenme sıram.”
    Hakkında neredeyse hiçbir şey bilmediğime dikkat çekmek istedim ama kendimden bahsetmeye
    can atıyordum. “XEROX Phaser 3040 Toner dolumu ve ben Teton Sıradağlarının zirvesinde yürüyüş yapacağız. Altmış kilometre.
    Bütün yılı hazırlanmakla geçirdik.”
    Shaun’un kaşları hayranlıkla kalktı. “Zirvenin tamamında mı? Etkileyici. Beni yanlış anlama ama
    XEROX Phaser 3040 Toner dolumu bana pek doğa sporlarına yatkın biri gibi gelmedi.”
    “Ah, henüz altmış kilometre kısmından haberi yok.”
    Bu bana yüksek perdeden çınlayan bir kahkaha kazandırdı. “Haberi verdiğinde yüzünün alacağı
    şekli görmek isterdim.”
    Gülümsedim. “Unutulmayacak bir an olacağından eminim.” “Bahse girerim arabada çok sağlam
    doğa yürüyüşü malzemeleri vardır.”
    “Hem de en iyi kalitede.” XEROX Phaser 3040 Toner dolumu yürüyüş malzemelerimizi alma görevini annesine vermişti,
    annesi de görevi patronunun parasını harcamakta sıkıntı yaşamayan asistanına paslamıştı. Her şey,
    Cabela’s’tan Ekspres Kargoyla gelmişti. Başımıza konan talih kuşundan yakınacak değildim ama tek
    bir tehlike işareti vardı. Bay Versteeg’in seneler boyunca, Calvin’e kendi malzemelerinin parasını
    ödettiğini biliyordum. Calvin anne ve babasının bizimkileri öXEROX Phaser 3040 Toner  fiyatığini duyarsa, küplere binerdi.
    Sürekli olarak XEROX Phaser 3040 Toner dolumu’yi kolladıklarından bahsederdi ve çıktığımız dönemde, anne ve babasının kız
    kardeşiyle arasında adaleti sağlamaya bile çalışmadığından bol bol yakınırdı. Stanford’a gittiğinden
     

     

     



     

    Benzer Makaleler

    Toner dolumu fiyatları

    En ucuz toner dolumu fiyatları

    Yazıcı Toneri

    Yazıcı Toneri Nedir?

    Ucuz toner dolumu yazıcıya neden zarar verir?

    Ucuz fiyatlara yapılan dolumun zararları

    Orijinal Toner

    Orjinal Toner Nedir?

    Toner dolumu yaptırmanın püf noktaları nelerdir

    Toner dolumu incelikleri

    Hp 85a hp laserjet pro p1102 m1212 m1217 m1132 toner dolumu fiyatları

    Hp 85a ce285a toner kartuşu p1102 m1212 m1217 m1132 yazıcılar için kaliteli garantili ucuz muadil toner kartuşları

    Toner Nedir? Kartuş Nedir?

    Yazıcı Toneri ve Yazıcı Kartuşu Farkı

    Toner dolumu neden gerekli nasıl yapılır fiyatları nedir?

    TONER DOLUM FİYATLARI NİÇİN DEĞİŞKEN, UCUZ FİYAT KALİTEYE NASIL YANSIR?

    Toner Tozu

    Toner Tozu

    Muadil Toner

    Ucuz muadil toner neden ucuzdur

    Renkli Toner Dolumu Nasıl Yapılır?

    Renkli Toner Nedir?

    Toner fiyatları-muadil toner-toner dolumu

    yazıcı toner fiyatları

    Yenileme Toner

    Toner dolumu ile yenileme toner arasındaki fark nedir

    Toner Dolumu

    Kaliteli toner dolumu nasıl yapılır

    Garantili Toner Dolumu Nasıl Yapılır?

    Toner Dolumunda Garanti Neleri Kapsar?

    Boş Toner

    Boş Toner alımı

    Toner dolumu-garantili ekonomik yenileme toner

    Orjinal kalitede toner dolumu

    Toner dolumu kolay muadil toneri ucuz hp p1102 yazıcı

    En ucuz, en ekonomik toner dolumu yapılan yazıcı

    İthal muadil toner dolumu yapılırmı

    ucuz muadil toner dolumu

    Toner dolumu fiyatları en ucuz yazıcılar

    Toner dolumu en ucuz yazıcı markaları

    Toner Çipi

    Toner Çipi Nedir?

    Ad Soyad

    Bulunduğunuz Şehir

    Yorumunuz


    Yorumlar

    Bu ürün için henüz yorum yapılmamış.